Multilingual Turkish Dictionary

Turkish French

Turkish French
YÜZ VERMEMEK : Turkish French

tenir à distance, tourner le dos à

YÜZ YAŞINDA KİMSE : Turkish French

centenaire [le][la]

YÜZ YÜZE : Turkish French

en présence de, face à face, nez à nez

YÜZ YÜZE GELMEK : Turkish French

courir

YÜZ YÜZE GETİRMEK : Turkish French

affronter

YÜZ YILLIK : Turkish French

centenaire

YÜZ ÇEVİRMEK : Turkish French

abandonner

YÜZBAŞI : Turkish French

capitaine [le], centurion [le]

YÜZDE : Turkish French

pour cent

YÜZDE BİR : Turkish French

centième [le]

YÜZDE YÜZ : Turkish French

cent pour cent

YÜZDELİK : Turkish French

commission [la], pourcentage [le]

YÜZDÜRMEK : Turkish French

faire écorcher, faire nager, faire flotter

YÜZE GÜLÜCÜ : Turkish French

mielleux/euse

YÜZE ÇIKMAK : Turkish French

émerger

YÜZEN : Turkish French

flottant/e

YÜZER YÜZER : Turkish French

en centaines

YÜZEREK : Turkish French

à la nage

YÜZEY : Turkish French

surface [la]

YÜZEYSEL : Turkish French

superficiel/e

YÜZEYSEL OLARAK : Turkish French

superficiellement

YÜZGEÇ : Turkish French

aileron [le], nageoire [la]

YÜZKARASI : Turkish French

honte [la], puant/e, tache [la], ignominie [la], souillure [la]

YÜZLEMEK : Turkish French

eprocher

YÜZLERCE : Turkish French

par centaines