Turkish Risale
ASES : Turkish Risale
Asâyişin muhafazası için geceleri dolaşan ve şimdiki polis vazifesini gören memurlar
ASESBAŞI : Turkish Risale
Osmanlı İmparatorluğunun eski devirlerinde polis müdürü
ASEV : Turkish Risale
(Asven) Serkeşlik. Taşkınlık, serserilik
ASEVSEL : Turkish Risale
Azâsı gevşek kimse
ASF : Turkish Risale
Zulüm. Haksızlık. * Can çekişme. * Emek çekip kâr kazanma. * Bir tarafa eğilme. * Sür'atle gitme. * Rüzgârın kuvvetle esmesi. * Taze ekin yaprağı.* Ekin taze iken biçme
ASFAD : Turkish Risale
(Safed. C.) Suçluların el ve ayaklarına takılan kelepçeler
ASFAF : Turkish Risale
(Saff. C.) Saflar, hatlar
ASFALT : Turkish Risale
yun. Siyah renkte şekilsiz bir bitüm
ASFAR : Turkish Risale
Sıfırlar. Boş şeyler
ASFENCAH : Turkish Risale
Akılsız, ahmak adam
ASFER : Turkish Risale
Sarı, uçuk benizli. Soluk. * Kızıl. * Islık çalan.* Bomboş şey
ASFİYA : Turkish Risale
Sâfiyet, takvâ ve kemâlât sâhibi ve Peygambere (A.S.M.) vâris olup, onun meslek ve gayelerini ihyaya ve tatbike çalışan muhakkik zatlar. (Derece-i şuhud derece-i iman-ı bilgaybdan çok aşağıdır. Yani
Yalnız şuhuduna istinad eden bir kısım ehl-i velâyetin ihatasız keşfiyatı, Verâset-i Nübüvvet ehli olan Asfiya ve Muhakkikinin şuhuda değil, Kur'ana ve vahye, gaybi; fakat sâfi, ihatalı, doğru hakaik-i imaniyelerine dâir ahkâmlarına yetişmez. Demek bütün ahval ve keşfiyatın ve ezvak ve müşâhedâtın mizanı
Kitab ve sünnettir. Ve mehenkleri Kitap ve Sünnetin desâtir-i kudsiyeleri ve Asfiya-i muhakkikinin kavanin-i hadsiyeleridir.M.)
ASFİYA-İ MUHAKKİKÎN : Turkish Risale
Hakikatı tam araştıran, delillerle isbat eden, ilim ve fazilette terakki etmiş olan büyük İslâm âlimleri
ASFİYA-İ MÜDEKKİKÎN : Turkish Risale
İslâmî hakikatların tetkik ve bilinmesinde çok dikkatli ve sâdık olan büyük İslâm âlimleri
ASGA : Turkish Risale
Öğrenmeğe çok hevesli. * Çarpık suratlı
ASGAR : Turkish Risale
En küçük. Daha küçük
ASGARAN : Turkish Risale
Kalb ile dil
ASGARÎ : Turkish Risale
En az. En küçük
ASGÜN : Turkish Risale
Hazar Denizi'ne verilen bir isim
ASHAME : Turkish Risale
Peygamberimizin zamanında Müslümanlığı kabul eden Habeş Necaşisinin ismi
ASHAR : Turkish Risale
(Sıhr. C.) Evlenme neticesinde akraba olan erkekler. (Kayınbiraderler, kayınpederler, güveyler.)
ASHEB : Turkish Risale
Tüyünün üstü kızıl, içi beyaz olan deve
ASHÂB : Turkish Risale
(Eshâb) (Sahib. C.) Arkadaş olanlar. Sahip olanlar, kullanma yetkisine sahip kişiler. * Halk, ahali. * Sahabeler, yani Peygamberimiz Hz. Muhammed'i (A.S.M.) görmüş ve mü'min olarak ona ve onun mesleğine bağlı kalmış olan zatlar. Bu kişiler, insanlık, doğruluk ve her türlü faziletlerde en ileri seviyede bulunan şahsiyetlerdir.Onlar Peygamberimizi (A.S.M.) her an yakın alâka ile takip ederler ve O'na, her cihetle ittibaa çalışırlardı. Dâima sıdk ve sadakatten, doğruluk ve faziletten ayrılmamak cehdi içinde idiler. İslâmiyetin neşir ve tâmimi için her çeşit fedakarlıktan çekinmezlerdi. Risale-i Nur Külliyatından Mektubat isimli eserde denildiği gibi: "Âl ve Ashâb nâmında bu zevat-ı kirâm, nev-i beşerin enbiyadan sonra ferâset ve dirâyet ve kemâlâtla en meşhur, en muhterem, en nâmdar, en dindar ve en keskin nazarlı tâife-i azimesi" dirler.(R.A.)
ASHÂB-I BEDİR : Turkish Risale
Hz. Peygamber (A.S.M.) ile Bedir muharebesinde bulunan sahâbeler (R.A.)
ASHÂB-I CENNET : Turkish Risale
Cennet ehli. Cennetlik olanlar, Cennetlik oldukları ümid edilenler veya cennete gidecekleri müjdelenmiş olanlar. (Bak: Aşere-i Mübeşşere)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani