Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
AYHEKA : Turkish Risale

Neşat, sevinç, neşe, sürur. * Bir kuş adı

AYHEM : Turkish Risale

Katı, sağlam nesne

AYHÜM : Turkish Risale

Ağaç kökü. * Kırmızı sahtiyan

AYIKLANMA : Turkish Risale

t. (Biyolojide) Çevre şartlarına en iyi uyabilen canlıların hayatta kalıp çoğaldığı, uyamıyanların öldüğü ve nesillerinin yok olduğu, böylece canlılardan tabii bir tekâmül (evrim) meydana geldiğini savunanların ileri sürdüğü bir tâbirdir. Ayıklanma ile tekâmül görüşü tabiatta herşeyin tesadüfle meydana geldiği peşin hükmüne dayanır. Hayatı ve kâinatı tesadüfle açıklamak hem ilmi, hem aklı inkârdan başka birşey değildir. Canlıların bulunduğu çevre şartlarına göre cihazlarla donatılması; onların Hâlık'larının, Rab'lerinin sonsuz merhametini, ilmini ve iradesini gösteren inkâr edilemez delilleridir. Bunlar kör tesadüfün, şuursuz maddenin işleri değildir ve olamaz. Dünyaya bir yavru getiren annenin memelerinden süt gelmesi ve yavrunun kimseden öğrenmeden memeyi arayıp süt emmesini başarması tesadüf mü, yoksa Allah'ın sonsuz merhameti, ilmi ve iradesini göstermez mi? Bunu zerre kadar aklı olan anlamaz mı?

AYIN : Turkish Risale

Arap alfabesinin onsekizinci ve Osmanlı alfabesinin yirmibirinci harfi olup, ebced hesabında yetmiş sayısına tekabül eder

AYK : Turkish Risale

Nâhiye. * Kenar. * Taife

AYKA : Turkish Risale

Deniz kenarı. * Ev ortası

AYKE : Turkish Risale

Sık koruluk

AYLE : Turkish Risale

Fakirlik

AYLEM : Turkish Risale

(C.: Ayâlim) Yumuşak nesne.* Suyu çok olan kuyu

AYMAN : Turkish Risale

Süt içmeğe iştihası olan erkek. * Malı gitmiş kişi

AYME : Turkish Risale

Süt içmeğe iştihası olmak. * Malın iyisi

AYN : Turkish Risale

(C.: A'yan-A'yun-Uyûn) Göz. * Pınar, kaynak. Çeşme. * Tıpkısı, tâ kendisi. * Zât. * Eşyanın hakikatı. * Kavmin şereflisi. * Diz. * Altın. * Nazar değme. * Casus. * Her şeyin en iyisi. * Muayene etmek

AYN-EL YAKÎN : Turkish Risale

(Ayn-ül yakîn) Göz ile görür derecede görerek, müşâhede ederek bilmek. (Bak: Yakîn)(İman-ı tahkikîde pek çok meratib var. O mertebelerden ilm-el yakîn mertebesi çok bürhanların kuvvetleriyle binler şüphelere karşı dayanır. Halbuki taklidî iman ise bir şüpheye karşı bazan mağlup olur. Hem iman-ı tahkikînin bir mertebesi de, ayn-el yakîn derecesidir ki, çok mertebeleri var. Belki Esma-i İlâhiye adedince tezahür dereceleri var. Bütün kâinatı bir Kur'an gibi okuyabilecek derecesine gelir. Ve bir mertebesi de, hakk-al yakîndir ki, onun da çok mertebeleri var. Böyle imanlı zatlara şübehat orduları hücum da etse, bir halt edemez. R.N.)

AYN-ÜL HAYAT : Turkish Risale

Hayatın tâ kendisi

AYN-ÜL KITR : Turkish Risale

Bakır kaynağı

AYN-ÜL LİKA : Turkish Risale

İstenilen kavuşma ve sevilenin tâ kendisi

AYN-ÜR RIZÂ : Turkish Risale

Rıza gözü. Kusuru görmeden bakan muhabbet gözü

AYN-ÜS SEVR : Turkish Risale

Boğa gözü. * Koz: Semânın kuzey yarım küresinde bulunan boğa burcunun en parlak yıldızı

AYN-ÜS SUHT : Turkish Risale

Kızgınlık ile bakış, hiddet gözü

AYN-İ VÂHİD : Turkish Risale

Tek gözlü

AYNA : Turkish Risale

(C.: În) Gözü güzel ve iri olan

AYNAN : Turkish Risale

Akmak, seyelan

AYNEN : Turkish Risale

Bir şeyin aslı veya kendisi olarak. Tıpkısına, hiç bir şeyi değiştirmeden, aynı olarak

AYNİYYAT : Turkish Risale

(Ayniyye. C.) Kullanılmaya veya harcanmaya elverişli olup taşınabilen ve para eden şeyler