Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
AYİNE-RÛ : Turkish Risale

f. Yüzü ayna gibi parlıyan

AYİNE-SAZ : Turkish Risale

f. Aynacı

AYİNE-İ EHADİYET : Turkish Risale

Ehadiyetin ayinesi. Cenab-ı Hakk'ın ekser isimlerinin tecellisine mazhar olan şey.(Hayat birşeye girdiği vakit, o cesedi bir âlem hükmüne getirir; cüz ise küll gibi, cüz'iye dahi külli gibi bir câmiiyyet verir. Evet hayatın öyle bir câmiiyyeti var; âdeta umum kâinata tecelli eden ekser Esmâ-i Hüsnayı kendinde gösteren bir câmi âyine-i ehadiyettir. Bir cisme hayat girdiği vakit, küçük bir âlem hükmüne getirir, âdeta kâinat şeceresinin bir nevi fihristesini taşıyan bir nevi çekirdeği hükmüne geçiyor. Nasıl ki, bir çekirdek, onun ağacını yapabilen bir kudretin eseri olabilir; öyle de: En küçük bir zihayatı halkeden, elbette umum kâinatın Hâlıkıdır. L.)

AYİNE-İ ERVAH : Turkish Risale

Ruhlar âyinesi. Esmâ-i İlâhiyenin tecellisine mazhar olan ruhlar.(... Muhabbetten yetimâne bir şefkat, me'yusâne bir rikkat tevellüd eder. Bütün zihayatlara acır; hatta güzel ve zevâle maruz bütün mahlukata bir rikkat ve bir firkat hisseder; elinden birşey gelmez, ye's-i mutlak içinde elem çeker. Fakat gafletten kurtulan evvelki adam o şedit şefkatin elemine karşı ulvi bir tiryak bulur ki: Acıdığı bütün zihayatların mevt ve zevalinde bir Zât-ı Bâki'nin bâki esmâsının dâimi cilvelerini temsil eden âyine-i ervahları bâki görür; şefkati, bir sürura inkılâb eder. M.)

AYİNE-İ ZİŞUUR : Turkish Risale

Şuur sahibi âyine. (Yani: İnsan, cin, melek)

AYİNE-İ ÂSMÂN : Turkish Risale

Güneş

AYİNE-İ İSKENDER : Turkish Risale

Makedonya kralı Büyük İskender'in aynası. Rivayetlere göre, bu ayna Aristo tarafından yapılmış ve İskenderiye şehrinde yüksekçe bir yere konulmuştur. Bu sayede İskender, yüz fersah uzaklıktaki düşmanlarını aynada görürmüş

AYİNEDAR : Turkish Risale

f. Ayna tutan. * Eskiden, bir büyük adamın giyinirken aynasını tutmakla vazifeli hizmetçi. * Berber

AYİR : Turkish Risale

Tereddütlü kimse

AYİS : Turkish Risale

(Bak: Sinn-i iyâs)

AYİZ : Turkish Risale

(C.: Ayizât) Yeni doğurmuş hayvan

AYİZ(E) : Turkish Risale

Mukabil olarak veren. Karşılık olarak verilmiş

AYİŞ(E) : Turkish Risale

Bolluk içinde rahat yaşayan. * Hz. Peygamber'in (A.S.M.) zevcesi ve mü'minlerin vâlidesi, Hz. Ebu Bekir'in (R.A.) kızının bir ismi. Aişe-i Sıddıka diye de anılır. Hayret edilecek derecede takva, iffet ve zekâvet sahibesi olup 2210 Hadis-i Şerif nakletmiştir. Hicretin
yılında vefat etmiştir. (R.A.)

AYİŞNE : Turkish Risale

(Ayişte) f. Casus, ajan. * Dalkavuk

AYŞ : Turkish Risale

Yaşayış, yaşama. Yiyip içme. Zevk u safâ. * Dirilik. Hayat

AYŞ U TARAB : Turkish Risale

Yeme içme, eğlence

AYŞ U İŞRET : Turkish Risale

Yiyip içme. (Bak: Îş)

AYŞ Ü NÛŞ : Turkish Risale

Yiyip içme. (Bak: Îş)

AYŞE : Turkish Risale

Dirilik, hayat, yaşama

AYŞÛM : Turkish Risale

Nebatattan bir ot

AZ'AF : Turkish Risale

(Bak: Ez'af)

AZA : Turkish Risale

(C.: Uzâ) Kertenkele

AZA' : Turkish Risale

Başa gelen musibete sabretmek. * Bir kimseyi babasına nisbet etmek

AZAB : Turkish Risale

Dünyada işlenen suç ve kabahate karşılık olarak âhirette çekilecek ceza. * Eziyet. Büyük sıkıntı. Şiddetli elem

AZAB-ENGİZ : Turkish Risale

f. Azab verici, keder verici