Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
AZÎZ : Turkish Risale

İzzetli. Çok izzetli. Sevgili. Çok nurlu. * Dost. * Şerif. * Nadir. * Dini dünyaya âlet etmeyen. * Sireti temiz. * Ermiş. Mânevi kudret ve kuvvet sahibi. * Mağlup edilmesi mümkün olmayan ve daima galib olan manasında Cenab-ı Hakk'ın bir ismidir. * Hristiyanlıkta kudsî kabul edilen daimî reis

AZÛF : Turkish Risale

Yiyecek, erzak. Azık

AZÛG : Turkish Risale

f. Kir, pas

AZÛK : Turkish Risale

İçi henüz olmamış fıstık yemişi

AZÛL : Turkish Risale

Çok azarlayan, çıkışan, paylıyan

AZÛMET : Turkish Risale

Eğlence. Neşeli ve hoşça vakit geçirten şey

AZÛN : Turkish Risale

f. Öylece, onun gibi, bunun gibi, böylece

AZÛZ : Turkish Risale

Isırıcı, ısıran

AZÜG : Turkish Risale

f. Hurma lifi. * Ağaç ve asma budantısı

AZÜRDE : Turkish Risale

f. Azar görmüş, incinmiş, gücenmiş. Kalbi kırılmış, üzülmüş

AZÜRDE-DİL : Turkish Risale

Kalbi kırık. Müteessir

AZÜRDE-GÎ : Turkish Risale

f. Gücendirilmiş, incitilmiş olma

AZÜRDE-HÂTIR : Turkish Risale

f. Gönlü kırılmış, hatırı kırılmış

AZÜRDE-PÜŞT : Turkish Risale

f. Beli bükülmüş ihtiyar.* Yükten sırtı berelenmiş olan hayvan

AZİB : Turkish Risale

Susuzluktan yem ve yulaf yemeyen yorgun hayvan

AZİDE : Turkish Risale

f. Ucu sivri bir aletle delinmiş olan

AZİF : Turkish Risale

Sazcı, çalgıcı

AZİFE : Turkish Risale

Yaklaşan. Yaklaşmakta olan. * Kıyamet

AZİG : Turkish Risale

f. Nefret, kin, garaz. * İğrenme, tiksinme

AZİHE : Turkish Risale

Yalan, iftira

AZİK : Turkish Risale

Hoşa giden

AZİL : Turkish Risale

Islah edilmesi mümkün olmayan. Muannid, inatçı

AZİMAT : Turkish Risale

(Azime. C.) Kıtlık yılları

AZİME : Turkish Risale

(C.: Azâim) Büyük iş, fevkalâde ve çok mühim iş. * Tılsım, efsun, sihir. * Sebat. Verilmiş olan kararda kat'ilik. * Kasdetmek, yemin etmek

AZİMET : Turkish Risale

Takvâ ile amel etmek. Allah'ın emirlerini en mükemmel ve eksiksiz yapmağa çalışmak. * Kesin karar vermek. * Yola çıkmak, gitmek