Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
NASİK : Turkish Risale

Allah yolunda ibâdet eden, dine bağlı, zâhid

NASİL : Turkish Risale

Kıl dökücü ilâç

NASİR : Turkish Risale

Nesir yazan. * Saçan, yayan

NASİYE : Turkish Risale

Çehrenin gösterişi, alın, yüz

NASİYE-PİRA : Turkish Risale

f. Alnı süsleyen

NASİYE-SÂZÎ : Turkish Risale

f. Alnını yere sürme

NASİYESÂ : Turkish Risale

f. Alnını yere süren

NASİYY : Turkish Risale

Yaş ot

NASİYYE : Turkish Risale

Nass oluş. Kat'ilik, şüphesizlik, kesinlik. (Bak: Nass)

NAT' (NATA'-NIT') : Turkish Risale

(C.: Nütu'-Entâ') Sahtiyan döşek. * Zahir olmak, âşikâre olmak, görünmek

NAT'-I ZEMİN : Turkish Risale

Yer yüzü. Sath-ı Arz

NATAFAN : Turkish Risale

Suyun seyelân etmesi, akması

NATAFE : Turkish Risale

(C.: Nutuf) Küpe

NATAKTE : Turkish Risale

Söyledin. (mânasına karşısındakine hitabdır)

NATEF : Turkish Risale

Bulaşmak. * Fâsid olmak, bozulmak

NATES : Turkish Risale

(C.: Entâs) Üstad, âlim

NATFE : Turkish Risale

(Nıtfe)
Kabarcık. * Ufacık sivilce

NATH : Turkish Risale

Süsmek. Hayvanın, başı ile saldırması

NATIF : Turkish Risale

Beyaz kaba helva

NATIH : Turkish Risale

(C.: Nevâtıh) Boynuzuyla vuran, süsen hayvan. * Keder, sıkıntı, elem, mihnet

NATIK : Turkish Risale

Konuşan. Söz eden, söyleyen, beyan eden. İdrak eden. Bildiren. Fikir ederek düşünen. * Altın ve gümüş gibi olan mal

NATIKA : Turkish Risale

(Nutk. dan) Düşünüp söylemek hassası. Fesahat ve belâgatta söyleme kuvveti. Talâkat-ı lisan, güzel konuşabilme kabiliyeti

NATIKA-İ CEMİYET : Turkish Risale

Cemiyetin nâtıkası, yâni: Söz söyleme kudreti

NATIKAPERDAZ : Turkish Risale

f. Düzgün ve te'sirli söz söyleyen

NATIKIYYET : Turkish Risale

Konuşmaklık, söz söylemeklik