Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
NAZRAKÜNÂN : Turkish Risale

f. Seyrederek, bakarak

NAZRE : Turkish Risale

Cin gözü. * Nazarı değen adam

NAZRET : Turkish Risale

Tazelik, tarâvet

NAZUME : Turkish Risale

Bir cins renkli kumaş

NAZUR : Turkish Risale

(C.: Nevâzır) Gece bekçisi

NAZZ : Turkish Risale

(Nâzz)
Dirhemler ve dinarlar

NAZZAM : Turkish Risale

En çok nazmedici, en güzel nazmedici, en güzel tanzim eden

NAZZARE : Turkish Risale

Bir şeye bakan kavim

NAZÜKÎ : Turkish Risale

f. Nâziklik, incelik

NAZİ' : Turkish Risale

Çekici kimse. * Husumet eden, düşmanlık eden

NAZİAT : Turkish Risale

Hz. Azrâil'in (A.S.) avenesi olan bir taife melâike ki; şerli ve kötü ruhlu insanların canlarını şiddetle alırlar. * Nez'edenler. Çekip koparanlar

NAZİAT SURESİ : Turkish Risale

Kur'an-ı Kerim'in
Suresidir. Sâhire ve Tâmme Suresi de denir

NAZİC : Turkish Risale

Pişmiş, yetişmiş, olgunlaşmış, kıvamına ermiş

NAZİD : Turkish Risale

(Nazide) Tertibli, nizamlı, yerli yerinde. * Minder yastık vs. gibi ev eşyası

NAZİF(E) : Turkish Risale

Temiz, pâk, nazik

NAZİM : Turkish Risale

Sıra sıra, dizi dizi olan şey

NAZİR : Turkish Risale

Tâze. * Altın

NAZİR(E) : Turkish Risale

Bir şeye benzemek üzere yapılan şey. Denk, eş, örnek. Benzeyen. * Edb: Bir şairin manzumesine, başka bir şair tarafından aynı vezin ve kafiyede olmak üzere yapılan benzer

NAZİRE : Turkish Risale

Mühlet vermek, tehir etmek

NAZİREGÛ : Turkish Risale

f. Nazire söyliyen

NAZİYE : Turkish Risale

Kenarı az olan çanak

NAZİZ : Turkish Risale

(C: Nizâz-Nezâyız) Az miktar su. * Az yağmur. * Az az akmak

NAÇİZ : Turkish Risale

(Nâ-çiz) f. Çok küçük, ehemmiyetsiz şey, değersiz, hükümsüz

NAÇİZANE : Turkish Risale

f. Çok ehemmiyetsiz olarak. Pek ufak olarak

NAÎ : Turkish Risale

Kötü haber veren