Multilingual Turkish Dictionary Turkish Risale

NEMLE : Turkish Risale

Bir tek karınca. * Vücutta olan karıncalanma

NEMM : Turkish Risale

Birinin sözünü başkasına götürüp ikisinin arasını bozma. Koğuculuk

NEMMAM : Turkish Risale

(Nemmas)
Koğuculuk ve nemimecilik eden. Dedikoducu

Zâlim ve gaddar olarak tanınmış ve Allaha karşı kibir ve isyan ile büyüklük taslamış bir kralın ismidir. Milâddan evvel 2640 yılında yaşadığı sanılmaktadır. Peygamber İbrahim Aleyhisselâm zamanında yaşamış ve onu ateşe atarak yakmak istemiş, mu'cize ile İbrahim Aleyhisselâm ateşten kurtulmuştur. Bâbil'in müessisi ve hükümdarı olup, en evvel hükümranlık ve tecebbür eden bu olduğu mervidir. (Bak: Enaniyet)

NEMS : Turkish Risale

Süt ve yağın ekşimesi. * Ekşimek ve kokmak. * Sırrı ketmetmek, gizlemek

NEMY : Turkish Risale

Kaldırmak. * Yetiştirmek

NEMÇE : Turkish Risale

Tar: Osmanlılar tarafından Avusturya ve Avusturyalı mânasında kullanılan bir tâbir idi

NEMİDANEM : Turkish Risale

Bilmiyorum

NEMİDİDEM : Turkish Risale

Görmüyorum

NEMİKA : Turkish Risale

(C.: Nemâik) Mektub. Name

NEMİME : Turkish Risale

Söz götürme. Lâf taşıma. Bir kimse aleyhindeki sözleri ifsad maksadıyla kendisine eriştirme

NEMİMEKÂR : Turkish Risale

f. Koğucu, fitneci, dedikoducu, münafık

NEMİN : Turkish Risale

Fısıltı. * Koğucu

NEMİR : Turkish Risale

Tatlı su

NEMİRE : Turkish Risale

Dişi kaplan. * Yün kaftan

NEMİS : Turkish Risale

Bittikten sonra yine biten ot

NEMŞ : Turkish Risale

f. Hile, oyun, dalavere, desise

NENG : Turkish Risale

f. Ayıp, utanma, hayâ etme. * Ün, şöhret, nam

NER : Turkish Risale

f. Erkek, er

NERBDAN : Turkish Risale

f. Merdiven. (Neverdi bâm'dan alınmıştır. Neverd; kıvrım, büküm; neverdiden; tayyetmek, dürmek; bam, ban; tavan mânalarına gelirler. Üst kata merdivenle çıkıldığından, neverdibâm yerine hafifletilmişi olan nerdbân denilmiştir.)

NERE : Turkish Risale

f. Dalga. * Erkek

Turkish Risale