Turkish Risale
NESİF : Turkish Risale
İki kişi arasındaki sır
NESİG : Turkish Risale
Ter
NESİK : Turkish Risale
Düzenli, tertibli, nizamlı * Süslü, bezenmiş, donanmış
NESİKE : Turkish Risale
Hak yoluna kesilen kurban. * Altın veya gümüş külçesi. (Bak: Akika)
NESİL : Turkish Risale
(Bak: Nesl)
NESİM : Turkish Risale
Hoşa giden, hafif ve lâtif esen rüzgâr
NESİM-İ NEVBAHÂR : Turkish Risale
İlkbahar rüzgârı, tan yeli
NESİM-İ SEHER : Turkish Risale
Lâtif sabah rüzgârları
NESİM-İ SUBH : Turkish Risale
Sabah rüzgârı
NESİM-İ SUBH-DEM : Turkish Risale
Sabah vakti esen rüzgâr, sabah rüzgârı
NESİMÎ : Turkish Risale
Hafif hafif ve lâtif bir tarzda esen rüzgârla ilgili
NESİR : Turkish Risale
Hayvan aksırması
NESİRE : Turkish Risale
Kuyu toprağı
NESİS : Turkish Risale
Aşırı derecedeki açlık. * İnsan gücünün sonu. İnsanın en son tâkati. * Son nefes
NESİSE : Turkish Risale
(C.: Nesâis) Fesatlık için yapılan fısıltı
NETA : Turkish Risale
(Nütü') Yaranın şişmesi. * Yüksek olmak
NETANE : Turkish Risale
Çirkin kokmak, pis kokmak
NETAİC : Turkish Risale
(Netayic) (Netice. C.) Neticeler
NETB (NÜTÜB) : Turkish Risale
Büyük olmak, gövdeli olmak
NETC : Turkish Risale
Doğurmak
NETF : Turkish Risale
Kıl yolma
NETG : Turkish Risale
Alayla gülmek. * Bir kimseyi ayıplamak
NETH : Turkish Risale
Koparmak. * Çıkarmak
NETK : Turkish Risale
Atmak. * Yüzmek. * Kendine çekmek, cezbetmek. * Depretmek, silkmek, harekete geçirmek. * Oğlu ve kızı çok olmak
NETL (NETEL) : Turkish Risale
Önüne çekmek. * Deve kuşu yumurtasının içini su ile doldurup bir yere gömmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani