Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
NEVAHİ : Turkish Risale

(Nehy. den) Yasak edilmiş şeyler. * Allah (C.C.)tarafından menedilmiş olanlar

NEVAHİ-İ KAZA : Turkish Risale

ir kazâya bağlı olan nahiyeler

NEVAHİ-İ MEKKE : Turkish Risale

Mekke civarı. Mekke'nin yakınları, nahiyeleri

NEVAKET : Turkish Risale

Hamakat, ahmaklık

NEVAKIS : Turkish Risale

(Noksan. C.) Eksiklikler, noksanlar

NEVAKİS : Turkish Risale

(Nakus. C.) Çanlar. İbadet vakitlerinde kiliselerde çalınan çanlar

NEVAL(E) : Turkish Risale

Bahşiş. Kısmet, tâli', nasib. * Yiyecek içecek. * Bir tek porsiyon

NEVALE-ÇİN : Turkish Risale

f. Yiyecek toplayan, kısmetini alan

NEVAMİS : Turkish Risale

(Namus. C.) Namuslar, kanunlar, şeriatlar. (Bak: Desâtir)

NEVAMİS-İ İLÂHİYE : Turkish Risale

İlâhî kanunlar. (Bak: Şeriat-ı fıtriye)

NEVAR : Turkish Risale

(C.: Niver) Ürkmek, korkmak

NEVASİ : Turkish Risale

İyi cins bir beyaz üzüm

NEVAT : Turkish Risale

Çekirdek, hurma çekirdeği. * Yirmi veya on adet. * Bir veya on okka altın. Beş dirhem altın. * Düşman

NEVATIH : Turkish Risale

şiddetler

NEVATIR : Turkish Risale

Kirişi kesik olan yay

NEVATİ : Turkish Risale

(Nevtî. C.) Gemiciler

NEVATİR : Turkish Risale

(Nâtur. C.) Hamam hademeleri. * Bostan bekçileri

NEVAYE : Turkish Risale

Devenin semiz olması

NEVAZ : Turkish Risale

f. Okşayıcı, taltif edici, iyi edici. (Bak: Nüvaz)

NEVAZENDE : Turkish Risale

f. Okşayan, okşayıcı

NEVAZIC : Turkish Risale

(Nâzıc. C.) Kıvama gelmişler, olgunlaşmışlar

NEVAZİL : Turkish Risale

Nezleler. * Hâdiseler. Belâlar

NEVAZİŞ : Turkish Risale

(Nüvaziş) f. Okşayış, iltifat

NEVAZİŞGÂR : Turkish Risale

f. Gönül alan, okşayan. İltifat eden

NEVAZİŞGÂRANE : Turkish Risale

f. Gönül alarak, okşayarak, iltifat ederek