Turkish Risale
NEVERD : Turkish Risale
f. Dönen, gezen, dolaşan
NEVESAN : Turkish Risale
Kımıldama, hareket etme
NEVEY : Turkish Risale
(Nevât. C.) Çekirdekler
NEVEYAT : Turkish Risale
(Nevâ) Nüveler, çekirdekler
NEVF : Turkish Risale
(C.: Envâf) Hörgüç. * Uzun ve yüksek olmak
NEVFEL : Turkish Risale
Deniz, derya, bahr. * Atâsı çok olan kişi. Çok bahşiş dağıtan
NEVFELE : Turkish Risale
Tuzluk
NEVFER : Turkish Risale
Nilüfer çiçeği
NEVGÜŞADE : Turkish Risale
f. Yeni açılmış
NEVH : Turkish Risale
Yükseltmek, yüceltmek. * Kuvvetli ve kavi olmak
NEVH (NEVHA) : Turkish Risale
Ağıt etmek. * Bağırıp çağırarak sesle ağlamak
NEVHA : Turkish Risale
Ölüye sesli ağlamak. * Nağme ile güvercin ötmesi
NEVHAST : Turkish Risale
Taze ve genç hayvan
NEVHAT : Turkish Risale
Sakalı yeni çıkmış genç
NEVHEVES : Turkish Risale
(C.: Nevhevesân) f. Bir işe yeni olarak ve büyük bir hevesle başlayan. * Sık sık iş değiştiren. Hevesi çabuk geçen
NEVHİZ : Turkish Risale
f. Genç, taze. * Yeni çıkmış, yeni yetişmiş
NEVK : Turkish Risale
f. Sivri uç
NEVK-İ MÜJGÂN : Turkish Risale
Kirpiklerin ucu
NEVKA : Turkish Risale
Ahmak, akılsız kimse
NEVKAR : Turkish Risale
f. Acemi. İşe yeni başlamış
NEVL : Turkish Risale
Yolcuların verdiği vapur parası. Gemi kirâsı. * Bahşiş, atiyye
NEVM : Turkish Risale
Uyku. Uyumak. Rüya. * Sönmek. Sükun. (Bak: Kaylule)
NEVM-ÂLUD : Turkish Risale
Uykulu, uykuya bulaşmış, uyumuş
NEVMÎ : Turkish Risale
Uyku ile alâkalı, uykuya âit
NEVMİD : Turkish Risale
f. Ümidsiz, me'yus, mükedder, cesareti kırılmış
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani