Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
NEŞRÎ : Turkish Risale

Neşir ile alâkalı

NEŞRİYÂT : Turkish Risale

Gazete, kitap, radyo ve sâir vasıtalarla neşrolunmuş, yayılmış şeyler

NEŞRİYÂT-I KÂZİBE : Turkish Risale

Yalandan, uydurma sözler

NEŞT : Turkish Risale

Yılan sokmak ve ısırmak. * Bir yerden bir yere gitmek. * Çözmek. * Çıkarmak. * İpi bağlamak

NEŞTER : Turkish Risale

Ameliyat bıçağı. Hekim bıçağı

NEŞUR : Turkish Risale

Ziyadesiyle neşreden. Fazla yayan. Dağıtan

NEŞUT : Turkish Risale

Bir balık cinsi. * Kovası katı çekilmeyince su çıkmayan kuyu

NEŞV : Turkish Risale

f. Canlıların büyümesi, yetişmesi, boy atması. * Yeniden hayata gelmek

NEŞV Ü NEMA : Turkish Risale

Büyümek ve gelişmek

NEŞVAN : Turkish Risale

Sarhoş

NEŞVAR : Turkish Risale

Davar gevişi

NEŞVAT : Turkish Risale

(Neşvet. C.) Keşifler, neş'eler, sevinçler

NEŞVE : Turkish Risale

(Nişve
Nüşve) Sevinç, keyif. * Büyümek ve yetişmek. * Koklamak. * Rayiha. * Bir şeyi tekrarlamak. * Mest ve sarhoş olmak. * İyice duyup vâkıf olmak

NEŞVEBAHŞ : Turkish Risale

f. Keyif ve neşe veren. Neşelendiren

NEŞVEDÂR : Turkish Risale

f. Keyifli, neşeli

NEŞVEGÂH : Turkish Risale

f. Neşe ve keyif yeri

NEŞVEMEND : Turkish Risale

f. Keyifli, neşeli

NEŞVERÜBA : Turkish Risale

f. Neş'e verici

NEŞVET : Turkish Risale

Keyif, neşe. Sevinç sarhoşluğu

NEŞVEYAB : Turkish Risale

f. Neşeli, keyifli

NEŞZ : Turkish Risale

(C.: Enşâz-Nişâz) Yüksek yer

NEŞÂT-ENGİZ : Turkish Risale

f. Sevinç uyandıran

NEŞİDE : Turkish Risale

Manzume. Şiir. * Yüksek sesle okunan şiir. * Darb-ı mesel (atasözü) derecesinde kullanılan meşhur beyit veya mısrâ

NEŞİDEHÂN : Turkish Risale

f. Neşide okuyan

NEŞİL : Turkish Risale

Çömlekte pişmiş et