Turkish Risale
NÜFUK : Turkish Risale
Helâk olmak
NÜFUR : Turkish Risale
Ürküp kaçma, dağılma, firar etme. * İntikal etme. * Hacıların Mina'dan Mekke'ye doğru gitmeleri
NÜFUS : Turkish Risale
(Nefs. C.) Nefisler, canlar, şahıslar
NÜFUS-U SEB'A : Turkish Risale
Nefs-i emmare,
Nefs-i levvame,
Nefs-i mülhime,
Nefs-i mutmainne,
Nefs-i râdiye,
Nefs-i mardiyye,
Nefs-i sâfiye. (Bak: Nefs)
NÜFUZ : Turkish Risale
Sözü geçer olmak, sözü dinlenmek. * Vücudundan işleyip geçmek. İçine alan
NÜFUŞ (NEFÂŞ) : Turkish Risale
Yabana yayılmak. * Davarların geceleyin yayılıp çobansız otlamaları
NÜFZ : Turkish Risale
Arka ve kürek eti
NÜFZA : Turkish Risale
Bir yere saçılmış veya dökülmüş olan kan
NÜGAK (NAGİK) : Turkish Risale
Çobanın koyuna çağırıp haykırması
NÜH : Turkish Risale
f. Dokuz
NÜHA : Turkish Risale
Yüksek olmak. * Miktar. * Bir kimse hakkında olan yasak ve men
NÜHAB : Turkish Risale
Deve öksürüğü
NÜHAK : Turkish Risale
Eşek anırtısı
NÜHALE : Turkish Risale
Kepek
NÜHAM : Turkish Risale
Bir kuş cinsi
NÜHAME : Turkish Risale
Tükrük
NÜHAS : Turkish Risale
Bakır. * Duman. (Bak: Nuhâs)
NÜHAT : Turkish Risale
Mağrur ve kibirli kimse. Kendini beğenmiş insan
NÜHATE : Turkish Risale
Yonga. Talaş
NÜHAZ : Turkish Risale
Yokuş. * Güç yer
NÜHBE : Turkish Risale
(C.: Nuheb) Her nesnenin iyisi
NÜHBUR : Turkish Risale
(C.: Nehâbir) Kum yığını
NÜHS : Turkish Risale
Dağ
NÜHU' : Turkish Risale
Kusmak
NÜHUD : Turkish Risale
(Nühuz) Kalkmak, kıyam etmek, yerinden yükselmek. * Şiddetle muharebe etmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani