Multilingual Turkish Dictionary Turkish Risale

NİGUHİDE : Turkish Risale

f. Çekiştirilmiş, zemmolunmuş, gıybet edilmiş

NİGUHİŞ : Turkish Risale

f. Çekiştirme, gıybet, zemm

NİGUN : Turkish Risale

f. Tersine dönmüş, altüst olmuş, başaşağı. * Ters, uğursuz, aksi

NİGUNBAHT : Turkish Risale

f. Tâlihi ters dönmüş, tâlihsiz, şanssız

NİGUNSÂR : Turkish Risale

f. Başaşağı

NİGÂH : Turkish Risale

(Nigeh) f. Bakmak, nazar etmek. Bakış

NİGÂH-I GAZAB : Turkish Risale

Öfkeli bakış, kızgınlık bakışı

NİGÂH-I HAYRET : Turkish Risale

Hayret bakışı

NİGÂH-I TEDKİK : Turkish Risale

Araştırma bakışı, tedkik etme nazarı

NİGÂH-I TEGAFÜL : Turkish Risale

Hâli ve gayeyi anlamazlıktan gelen bakış

NİGÂHBAN : Turkish Risale

Bekçi. Gözcü. Gözleyen

NİGÂHBANÎ : Turkish Risale

f. Bekçilik, gözcülük

NİGÂHDAR : Turkish Risale

f. Bekçi, gözcü. * Koruyucu, muhafaza eden, saklayıcı

NİGÂL : Turkish Risale

f. Ateşli kömür parçası

NİGÂR : Turkish Risale

f. Güzel yüzlü sevgili. * Nakış. Resim. * Nakşeden. * Put, sânem. * Resmi yapılmış, resmedilmiş

NİGÂRENDE : Turkish Risale

f. Ressam

NİGÂRHANE : Turkish Risale

f. Resim ve heykeller bulunan yer. Resim ve heykel sergisi. * Ressamların çalıştıkları atölye. * Puthâne. * Güzelleri çok olan yer

NİGÂRİN : Turkish Risale

f. Resim gibi güzel sevgili. * Resimlerle ve nakışlarla süslü

NİGÂRİSTAN : Turkish Risale

f. Resim ve heykel sergisi. * Güzelleri çok olan yer. * Puthane

NİGÂRİŞ : Turkish Risale

f. Resim yapma. Tasvir yapma

NİGÂŞTE : Turkish Risale

f. Resmolunmuş. Musavver. * Yazılmış

NİGİN : Turkish Risale

f. Mühür, hâtem. * Yüzük

NİGİNDÂN : Turkish Risale

f. Yüzük mahfazası, yüzük kutusu

NİGİNSÂY : Turkish Risale

f. Mühür kazıcı. Hakkak

NİH : Turkish Risale

f. (Nihâden: "Koymak" mastarından emir kökü) Koy. * Memleket, şehir, belde