Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
NİZAM-I CEDİD : Turkish Risale

Yeni nizam. Osmanlı Devletinde III. Sultan Selim zamanında yeni nizamla yetiştirilen bir askerî teşkilât

NİZAM-I ÂLEM : Turkish Risale

Kâinatta Allah'ın koyduğu umumi nizam. (Nizam-ı âlem saadet-i ebediyeye işaret ediyor. S.) (Bak: Delil-i inayet)

NİZAM-ÜD DİN : Turkish Risale

(Nizameddin) Dinin nizam ve düzeni

NİZAMEN : Turkish Risale

Nizam dairesinde. Nizama ve kanuna tabi olarak

NİZAMÂT : Turkish Risale

(Nizam. C.) Nizamlar, muntazam şeyler, düzenler

NİZAMÂT-I LÂZİME : Turkish Risale

Lüzumlu, gerekli nizamlar

NİZAMÎ : Turkish Risale

Düzenli, tertipli, usulüne uygun. * Kanun ve nizama ait, onunla alâkalı

NİZAMİYE : Turkish Risale

İlk askerlik devresi. * Bu nevi askerlik işleriyle uğraşan daire. * Tanzimat ordusunun asıl silâh altında bulunan kısmı

NİZAR : Turkish Risale

Korkutup, uygunsuz şeylerden vazgeçirmek için söylenilen söz

NİZARET : Turkish Risale

f. Zayıflık, arıklık

NİZE : Turkish Risale

Mızrak

NİZEDÂR : Turkish Risale

f. Mızraklı. Kargılı. Süngülü

NİZEK : Turkish Risale

f. Câriye. * Küçük mızrak, süngü

NİZEZEN : Turkish Risale

f. Mızrakla vuran. * Mızrakçı

NİZK : Turkish Risale

Küçük süngü

NİŞ : Turkish Risale

f. (Arı, akrep gibi böceklerde olan) İğne. * Diken. * Ağu, zehir

NİŞA : Turkish Risale

f. Nişasta

NİŞAD : Turkish Risale

Bir kimseye yemin vermek

NİŞAN(E) : Turkish Risale

f. İz. Nişan. Alâmet. İşaret. * Yara izi. * Hedef, vurulması istenen nokta. * Hâtıra için dikilen taş. * Taltif için verilen madalya. * Evlenmeden önceki anlaşma ve karar işareti veya merasim. * Tuğra. * Ferman

NİŞANDE : Turkish Risale

Hedef. Nişan olarak dikilmiş şey

NİŞANE : Turkish Risale

(Bak: Nişan)

NİŞANE-İ TASDİK : Turkish Risale

Kabul edildiğine dâir işaret, tasdik işareti. * Mu'cizeler.(Kabir, ehl-i iman için bu dünyadan daha güzel bir âlemin kapısı (olduğunu) ihbar eden 124 bin muhbir-i sâdık, ellerinde nişane-i tasdik olan mu'cizeler bulunan enbiyalar ve o enbiyaların haber verdikleri aynı haberleri, keşif ve zevk ve şuhud ile tasdik eden ve imza basan 124 milyon evliyanın aynı hakikata şehadetleri ve hadd ü hesaba gelmeyen muhakkiklerin kat'i delilleriyle o enbiya ve evliyanın aklen ilmelyakîn derecesinde isbat ettikleri ve yüzde doksandokuz ihtimal-i kat'i ile "idam ve zindan-ı ebedîden kurtulmak ve o yolu saadet-i ebediyeye çevirmek, yalnız iman ve itaatledir" diye ittifaken haber veriyorlar. S.) (Bak: Muhbir-i sâdık)

NİŞANGÂH : Turkish Risale

f. Hedef yeri. Nişan tahtası. * Silâh namlusunun üstünde bulunan, nişan almağa yarayan kısım

NİŞDE (NİŞDÂN) : Turkish Risale

Talep etmek, istemek. * Söz vermek, and vermek

NİŞDET : Turkish Risale

Araştırıp sorma. * Kaybolan bir şeyi arama