Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
PEYMANEKEŞ : Turkish Risale

f. İçki içen

PEYMAY : Turkish Risale

f. Tartıcı, ölçücü

PEYMUDE : Turkish Risale

f. Ölçülmüş

PEYREV : Turkish Risale

f. Ardı sıra giden, tâbi olan, izinden giden, uyan

PEYSİPER : Turkish Risale

f. Çiğnenmiş, ayak altında kalmış

PEYUG : Turkish Risale

(C.: Peyugân) f. Gelin

PEYUGAN : Turkish Risale

(Peyug. C.) Gelinler

PEYVEND : Turkish Risale

f. Ulaşma, varma, vasıl olma. * Bağ, alâka

PEYVEST : Turkish Risale

f. Ulaşma, vasıl olma, kavuşma

PEYVESTE : Turkish Risale

f. Her zaman, dâima. * Ulaşmış, ermiş. * Bitişik, muttasıl

PEYVESTEGÎ : Turkish Risale

f. Bitişme, ulaşma, bitişiklik

PEZİR : Turkish Risale

f. Kabul eden, olan, olabilen. * "Söz dinleyici, emir tutan" mânasında birleşik kelimeler yapılır

PEZİRA : Turkish Risale

f. Kabul eden

PEZİRAY-HİTAM : Turkish Risale

Sona eren, biten, hitam bulan

PEZİRE : Turkish Risale

f. Karşılama, karşılayış

PEZİRİŞ : Turkish Risale

f. Kabul edilmiş. Kabul ediş

PEÇE : Turkish Risale

(C.: Peçegân) İnsan veya hayvan yavrusu. * Oğlan, çocuk. * Sarmaşık bitkisi

PEÇEGÂN : Turkish Risale

(Peçe. C.) f. İnsan veya hayvan yavruları

PEÇEL : Turkish Risale

f. Üstü başı pislik içinde ve iğrenç olan adam

PEŞE : Turkish Risale

(Bak: Peşşe)

PEŞKEŞ : Turkish Risale

(Pişkeş) f. Başkasının malını birine bağışlamak. Verilmemesi lâzım olan şeyi başkasına vermek. Karşılıksız vermek.(Bir şeyde mehâsin ve şeref hâsıl oldukça, havassa peşkeş ederler; seyyiât olsa, avâma taksim ederler! M.)

PEŞLENG : Turkish Risale

f. Geri kalan, geri kalmış

PEŞM : Turkish Risale

f. Yapağı, yün. * Keten helvası

PEŞMİN : Turkish Risale

(Peşmine) f. Yünden yapılmış. Yapağıdan yapılma. * Sâde ve süssüz elbise

PEŞREV : Turkish Risale

f. (Aslı: Pişrev) Önde giden. * Türk müziğinde bir saz eseri. * Güreşten önce pehlivanların ellerini birbirine veya dizlerine çarparak ve biraz sıçrayarak yaptıkları oyun. * Bir çeşit ok