Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
PİŞAHENG : Turkish Risale

(Piş-âheng) Önde giden, öne düşen

PİŞAN : Turkish Risale

f. En ön, en ileri

PİŞANÎ : Turkish Risale

f. Alın, cebin

PİŞANÎDÂR : Turkish Risale

f. Yüzsüzlük yaparak işini beceren

PİŞBİN : Turkish Risale

f. İlerisini gören. Basiretli, ihtiyatlı

PİŞDAR : Turkish Risale

f. Öncü. Harpte ileriden düşmana gönderilen askerler. * Önde giden. Önayak olan. * San'at, meslek. * Kumandan. * Mc: Yüzsüz. Yüzsüzlükle iş beceren

PİŞE : Turkish Risale

f. İş, kâr. Meşguliyet. * Alışkanlık, huy, âdet. * Meslek, san'at. * "Huy edinmiş, alışmış" anlamlarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Hasenât-pişe $
İyi şeyleri âdet edinmiş olan

PİŞEGER : Turkish Risale

f. San'atkâr işçi

PİŞEGÂH : Turkish Risale

f. İş yeri. Fabrika

PİŞEGÂN : Turkish Risale

(Pişe. C.) f. Meslekler, san'atlar. İşler. * Huylar, âdetler, tabiatlar

PİŞEKÂR : Turkish Risale

f. Sanatkâr, oyuncu

PİŞEVER : Turkish Risale

f. Sanat ehli, işçi

PİŞHANE : Turkish Risale

f. Balkon. * Bir yere gidileceği zaman önceden gönderilen çadır ve yol eşyası

PİŞHAYME : Turkish Risale

f. Pâdişah veya vezirlerin divan çadırı

PİŞKEŞ : Turkish Risale

f. Hediye, armağan, hibe

PİŞNEMAZ : Turkish Risale

f. İmam

PİŞNİHAD : Turkish Risale

f. Usûl, kanun. * Temel, esas

PİŞREV : Turkish Risale

f. Önden giden

PİŞTAHTA : Turkish Risale

f. Çekmece. Küçük sandık. * Mal serilen yer, vitrin

PİŞVA : Turkish Risale

(Pişuva) f. Reis, baş. Hâkim. * Mukteda, imâm

PİŞVAYAN : Turkish Risale

(Pişvay. C.) Reisler, başkanlar. Hâkimler

PİŞÎ : Turkish Risale

f. İlerleme, üstünlük, tefevvuk. * Önünü gören, ileri görüşlü

PİŞİGÂH : Turkish Risale

Huzur

PİŞİN : Turkish Risale

f. Peşin, önce, önden. * Evvelki, eski. * Önden verilen

PİŞİNÎ : Turkish Risale

(C.: Pişiniyan) f. Evvel zaman adamı