Turkish Risale
RABBİ YESSİR VELÂ TÜASSİR : Turkish Risale
Ey Rabbim! Kolaylaştır, zorlaştırma, bana imdad eyle, yardım eyle (meâlinde)
RABE : Turkish Risale
Yoğurt damızlığı
RABEA : Turkish Risale
Devenin katı katı yelmesi
RABIT(A) : Turkish Risale
Rabteden, bağlayan, bitiştiren. * Münasebet, alâka, bağlılık, yakınlık. İki şeyi birbirine bağlayan tertip. * Nefsini dünyadan men edip âhirete, Allah'a (C.C.) bağlanmak. * Tertip, sıra, düzen, usûl.(...Evet, tevhid-i imanî, elbette tevhid-i kulûbü ister. Ve vahdet-i itikad dahi, vahdet-i içtimaiyyeyi iktiza eder. Evet inkâr edemezsin ki: Sen bir adamla beraber bir taburda bulunmakla, o adama karşı dostane bir râbıta anlarsın; ve bir kumandanın emri altında beraber bulunduğunuzdan arkadaşane bir alâka telâkki edersin. M.)
RABITA-İ MEVT : Turkish Risale
Ölümünü düşünüp dünyanın fani olduğunu mülâhaza edip nefsin desiselerinden kurtulmak
RABITA-İ İMAN : Turkish Risale
İman bağı, insanları hususan iman edenleri birbirine bağlayan iman
RABITA-İ ŞEYH : Turkish Risale
Tarikat-ı Nakşiyede, müridin hayalen şeyhinin huzurunda kendini tasavvur etmesine denir
RABITABEND : Turkish Risale
f. Rabtedici, bağlayıcı
RABIZ : Turkish Risale
Koyun ağılı
RABT : Turkish Risale
Bağlamak, bitiştirmek, bir şeye bağlamak. * Nizam vermek, intizam bulmak. * Gr: Cümleleri lüzumlu edatlarla birbirine bağlamak
RABT EDATI : Turkish Risale
Gr: Bağlama edatı. Kelimeyi veya cümleyi birbirine bağlayan harf veya kelime. (Hem, ve... gibi)
RABT-I KALB : Turkish Risale
Kalb bağlama, gönül bağlama
RABTİYYE : Turkish Risale
Rabtiye. * Bağlayacak şey
RABİ' : Turkish Risale
Dördüncü
RABİ-İ AŞER : Turkish Risale
Ondördüncü
RABİA : Turkish Risale
(Müe.) Dördüncü. * Saatteki sâlisenin altmışta biri
RABİA-İ ADEVİYE : Turkish Risale
(Hi:
185) Basra'lı bir hatun. Bütün hayatını dine hizmet için vakfetmiş, zengin kimseler evlenmek teklifinde bulundukları halde; "Allah'ı anmaktan, dine hizmetten beni alıkor" fikri ile reddetmiş, fakirliği ve istiğnayı kabul edip dine hizmetten vaz geçmemiştir. Talebe okutmuş meşhur bir veliyedir. (R. Aleyha)
RABİAN : Turkish Risale
Dördüncü olarak
RABİB : Turkish Risale
Yoğurt
RABİH(A) : Turkish Risale
(Ribh. den) Kârlı, kazançlı, faydalı
RABİT : Turkish Risale
Bağlı, bağlanmış, merbut
RABİYE : Turkish Risale
(C.: Revâbi) Yüce, yüksek yer
RAC : Turkish Risale
f. Mide
RACİ : Turkish Risale
Rica eden, eden, uman, yalvaran. Niyaz eden. Ümitli
RACİ' : Turkish Risale
(Rücu. dan) Geri dönen, ric'at eden. * Dair, aid, alâkası olan, dokunur olan, müteallik. * Gr: Bir şahıstan kinaye olan zamir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani