Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
RAMİŞE : Turkish Risale

İyilik, gökçelik, hasene

RAMİŞGER : Turkish Risale

f. Çalgıcı. Saz çalan

RAN : Turkish Risale

(Reyn. den fiil) Kalb katılaşması, lekelenmek. Kalbin kasavetlenmesi. * Pas, kir. (Bak: Reyn)

RANEC : Turkish Risale

Hindistan cevizi

RANİN : Turkish Risale

f. Pantolon. şalvar. Don

RAPOR : Turkish Risale

Fr. Bir tedkik neticesini bildiren yazı

RAPÖRTAJ : Turkish Risale

(Bak: Röportaj)

RAS' : Turkish Risale

Yapışmak

RASAA : Turkish Risale

(C.: Rusâ) Bal arısının yavrusu

RASAD : Turkish Risale

Gözetlemek, beklemek, pusuda olmak

RASADGÂH : Turkish Risale

f. Bekleme yeri, gözetleme yeri. Gözlemevi

RASADHÂNE : Turkish Risale

f. Havanın değişen şekillerini, sıcaklık ve soğukluğu tesbit etmek için veya yıldızların hareketlerini tesbit ve takib maksadiyle çalışılan yer

RASAF : Turkish Risale

Kaldırım. Kaldırım taşları

RASAFE : Turkish Risale

(C.: Risâf) Ok üstüne sarılan kiriş

RASAFET : Turkish Risale

Dayanıklılık, sağlamlık

RASANET : Turkish Risale

Sağlamlık, dayanıklık. * Sabit, muhkem, metin

RASAS : Turkish Risale

Kurşun, kalay, lehim

RASAS-I MÜZAB : Turkish Risale

Eritilmiş kalay

RASASÎ : Turkish Risale

Kalaycı. * Kurşun renginde olan

RASD (RUSUD) : Turkish Risale

Yol gözlemek

RASF : Turkish Risale

Oka kiriş sarmak. * Birbirine zammetmek. * Kaldırım döşemek

RASID : Turkish Risale

(C.: Râsıdân) (Rasad. dan) Gözleyen, gözeten, rasad eden. Dikkatle bakan

RASIDÂN : Turkish Risale

(Râsıd. C.) Dikkatle bakıp gözliyenler, rasad edenler

RASN : Turkish Risale

İkmal etmek, tamam etmek, muhkem kılmak

RASRAS : Turkish Risale

Sağlam ve sert yer