Turkish Risale
REHEB : Turkish Risale
Korkmak, yılmak. Çekinmek. * Korku, havf
REHEBUT : Turkish Risale
Çok korkmak
REHEC : Turkish Risale
Toz
REHF : Turkish Risale
Keskinleştirmek, bilemek
REHHAS : Turkish Risale
Kârgir bina yapan
REHK : Turkish Risale
Aradan yetişip yaklaşma. * Yürüme. * şaşa kalma, taaccüb etme, hayrette kalma. * Kötü şeylere düşkünlük
REHKET : Turkish Risale
Güçsüzlük, kuvvetsizlik, zayıflık
REHL : Turkish Risale
Sülpük olmak. Kendini salıvermek. * Acı çekmek, muztarib olmak. * Çok uyumaktan yüzü şişip uyuşuk olmak
REHLET : Turkish Risale
şişkinlik, şişme
REHMET : Turkish Risale
Yağmur, rahmet
REHN : Turkish Risale
Sâbit ve dâim olmak. *Devamlı oluş. * Hapsetmek
REHNEVERD : Turkish Risale
f. Yola çıkan. Yolcu
REHNÜMA : Turkish Risale
f. Yol gösteren. Kılavuz
REHNÜMUN : Turkish Risale
Rehberler, yol göstericiler
REHNÜMUNÎ : Turkish Risale
f. Kılavuzluk, rehberlik
REHPEYMA : Turkish Risale
f. Yol ölçen
REHPEYMAYÎ : Turkish Risale
f. Yolculuk
REHREHE : Turkish Risale
Parlamak
REHREV : Turkish Risale
f. Yolcu. Yola giden
REHS : Turkish Risale
Kârgir bina yapmak. * Bir nesneyi çok sıkmak
REHT : Turkish Risale
(C.: Erhüt-Erhât-Erâhit) Cemaat, kalabalık. * Kavim, kabile. * Ondan az olan adamlar. * Göbekle diz arası miktarı deri. (Hayızlı avretler giyerler)
REHV(E) : Turkish Risale
(C.: Rahâ) Yüksek mekân, yüksek yer. * Alçak, çukur yer, (içinde su toplanır) * Mahalle içinde, yağmur suyu ve çeşme suyu akan ark. * Üveyik kuşu. * Arası açılmış ve ayrılmış
REHVAC : Turkish Risale
Kebabı iyi pişirmek
REHVECE : Turkish Risale
Sür'atle gitmek
REHYAB : Turkish Risale
f. Yolunu bulabilen, girebilen
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani