Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
REHYAT : Turkish Risale

Acizlik. * Zayıflık, süstlük. * Bir dengi birinden ağır etmek

REHZ : Turkish Risale

Hareket etmek

REHZEN : Turkish Risale

f. Yol kesen, haydut, eşkiya

REHİDE : Turkish Risale

f. Sıkıntı ve dertten kaçmış olan

REHİN : Turkish Risale

(Rehn-Rehine) Bir şeyin yerine teminat olarak tutulmuş olan şey, rehin edilmiş. * Mevkuf ve mahpus kılmak

REHŞ : Turkish Risale

Asmacık

REJİM : Turkish Risale

Fr. Bir devletin sevk ve idare usulü, yolu. * Tıb: Hastanın tedavisinde tatbik edilen gıdalandırma yolu. Perhiz

REK'AT : Turkish Risale

(Rik'ât) Huzur-u İlâhîde beli eğip yüzü üzeri kapanmak. * Bir kıyam, bir rüku' ve iki secdeden ibaret olan namazın bir rüknü

REK'AT-I SÂNİYE : Turkish Risale

İkinci rekât

REK'AT-I ULÂ : Turkish Risale

Birinci rekât

REK'ATEYN : Turkish Risale

İki rekât

REKABET : Turkish Risale

Kıskanmak. * Hıfzetmek. * Gözetmek. * Terakkub üzere olmak, başkalarından ileri geçmeğe çalışmak, benzerleriyle üstünlük yarışına çıkmak. * Kendi işini yürütmeğe çalışmak

REKAKET : Turkish Risale

Kekeleme, dil tutukluğu. * Sözün kusurlu oluşu. Belagattan mahrum olmak. * Zayıf ve ince olmak, yufka olmak. * El ile cismin hacmi ve cüssesini anlamak için yoklamak. * Gevşeklik, zayıflık, dermansızlık

REKAM : Turkish Risale

Birbiri üstüne kat kat yığılmış nesne

REKANET : Turkish Risale

Vakarlılık, ağırbaşlılık

REKAİK : Turkish Risale

(Rakik. C.) İnce ve nâzik olan şeyler

REKB : Turkish Risale

Atlılar alayı, süvari takımı. * Diz ile vurmak. Dizi vurmak

REKD : Turkish Risale

Kımıldamamak, durgun olmak

REKEAT : Turkish Risale

(Rek'at. C.) Rekâtlar

REKEB : Turkish Risale

(C.: Erkâb) Kasığın kıl bittiği yeri

REKK : Turkish Risale

İlzâm etmek, susturmak. * Birbiri üstüne bırakmak

REKL : Turkish Risale

Ayağıyla vurmak

REKM : Turkish Risale

Biriktirme, yığma

REKME : Turkish Risale

Cem'olmuş, toplanmış. * Yön, cânip. * Parça, cüz'

REKN : Turkish Risale

Meyletmek, yönelmek, eğilmek