Turkish Risale
REKS : Turkish Risale
(Rekkese) Geri döndürmek, çevirmek, tepesi aşağı etmek
REKTÖR : Turkish Risale
Fr. Üniversitenin başkanı
REKU' : Turkish Risale
Sâkin olmak. * Kesilme
REKUB : Turkish Risale
Binek hayvanı, binilecek şey
REKUD : Turkish Risale
Uyumuş
REKVE : Turkish Risale
(C.: Rukâ-Rekavât) İbrik
REKYE : Turkish Risale
(C.: Rekâyâ-Rekâ) Örülmemiş kuyu
REKZ : Turkish Risale
Harıl harıl ayak ile tepmek. Hayvana tekme ile vurmak. Kakıvermek. * Kaçmak. Seğirtmek, koşmak. * Hicret. Gaza
REKZ-İ ALEM : Turkish Risale
Bayrağı bir yere dikme
REKZ-İ HİYÂM : Turkish Risale
Çadır kurma
REKİK : Turkish Risale
Dili tutuk, kusurlu, peltek. * Rey ve idraki zayıf olan. * Gayret ve namusu olmayan. * Zayıf, kuvvetsiz
REKİK-ÜL LİSÂN : Turkish Risale
Dili tutuk. Peltek. Kekeme
REKİN : Turkish Risale
Yüce, yüksek, âli. * Ağırbaşlı, ciddi, vakarlı
REKİZ : Turkish Risale
(Rekz. den) Sağlam. * Gizli, gömülü define
REM : Turkish Risale
f. Titreme. * Ürkme. * Sürü
REMA : Turkish Risale
Bir yerde ikamet eylemek. * Ziyade olmak. * Riba, faiz. * Bir haberi zan ile anlayıp idrak etmek
REMAD : Turkish Risale
Kül. (Bak: Ramad)
REMADET : Turkish Risale
İnsan veya hayvan kırımı
REMAK : Turkish Risale
Bedende ruhun bakiyyesi. * Koyun sürüsü
REMAN : Turkish Risale
(Remen) f. Sürü. * Ürken, ürkücü
REMAS : Turkish Risale
Göz pınarında toplanan çapak
REMAZ : Turkish Risale
Güneşin harâretinin çoğalması
REMAZE : Turkish Risale
Oturak yeri. * Zina eden kadın
REMD : Turkish Risale
Helâk olmak. * Gözün çapaklanması. Göz hastalığı
REME : Turkish Risale
Ürkek, ürken. * İyi nesne
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani