Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
REMİ : Turkish Risale

(C.: Ermiye) Yağmuru iri olan ve yere şiddetle inen bulut

REMİDE : Turkish Risale

f. Ürkmüş, korkmuş, çekingen

REMİM : Turkish Risale

f. Kemiğin çürümesi. Çürük

REMİYYE : Turkish Risale

Bir nesne ile atılmış olan av

RENA : Turkish Risale

Nazar olunan, bakılan

RENAK : Turkish Risale

Mastar. * Suyun bulanık olması. * Kederli olmak, mükedder olmak

RENANET : Turkish Risale

İnleme

RENC : Turkish Risale

f. Sıkıntı, zahmet, eziyet. * Ağrı, sızı. * Öfke, gazab, hışım

RENC-BER : Turkish Risale

f. (Renc; sıkıntı, zahmet. Ber; çeken) Tarla ve bahçede yahut başka işlerde kazmak veya taş, toprak taşımak gibi işlerde çalıştırılan gündelikçi. Amele, ırgat. * Çiftçi

RENCUR : Turkish Risale

f. İncinmiş. Sıkıntılı, rahatsız, dertli, hasta

RENCURÎ : Turkish Risale

f. Dertlilik, rahatsızlık, hastalık. İncinmiş olma

RENCİDE : Turkish Risale

f. İncinmiş, kırılmış

RENCİDEGÎ : Turkish Risale

f. İncinip hatırı kırılmış olma. * Dertlilik, kederlilik

RENCİDEHÂTIR : Turkish Risale

f. Gücenmiş, hatırı kırılmış

RENCİŞ : Turkish Risale

f. Sızlanış, inciniş, eziyet ve sıkıntı veriş. Keder

REND : Turkish Risale

Mersin ve defne ağaçları

RENDE : Turkish Risale

f. Tahtaların yüzlerini pürüzlerden kurtarıp dümdüz etmek için marangozların kullandıkları âlet. * Mutfakta peynir, soğan, havuç gibi şeyleri ufalamak için kullanılan tenekeden veya ona benzer maddelerden yapılan âlet

RENDELEMEK : Turkish Risale

Pürüzlerini gidermek. Rende ile düzlemek, pürüzlü yerlerini kazımak. Rende ile ufalamak

RENDİDE : Turkish Risale

f. Rendelenmiş, ufalanmış

RENEM : Turkish Risale

Avaz, ses, savt. * Ayrılmak

RENEVNA : Turkish Risale

Dâim sâkin olmak, devamlı durmak

RENF : Turkish Risale

(Davar) zayıflığından kulaklarını sarkıtmak

RENG : Turkish Risale

f. Renk, levn. * Suret, şekil. * Oyun, hile, dalavere

RENG Ü BU : Turkish Risale

Renk ve koku

RENG-AMİZ : Turkish Risale

f. Renk renk, çeşitli renkli