Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
REVZEKE : Turkish Risale

(C.: Revâzik) Küçük kuzu ve oğlak

REVZEN : Turkish Risale

(C.: Revâzin) Pencere

REVZEN-İ MAHLU : Turkish Risale

İndirilmiş pencere

REVZENE : Turkish Risale

(C.: Revâzin) Pencere

REVİR : Turkish Risale

Alm. Okul, kışla gibi yerlerde ufak hastalıkları olanların yatırıldıkları hasta odası, ilk bakım yeri. * Bölge, mıntıka

REVİY : Turkish Risale

Edb: Kafiye olan kelimenin son harfi. Şiirde kafiye harfi

REVİYYET : Turkish Risale

(C.: Reviyyât) Bir işin her cihetini iyice düşünme

REVİŞ : Turkish Risale

f. Gidiş, hal, tavır. * Tutum, yol

REY' : Turkish Risale

Arpa, buğday, tahıl. * Rücu', geri dönme, avdet. * Ziyade, çok

REYAH : Turkish Risale

(Râh. C.) şaraplar. * Gökçek kokulu küçük bir kuyu

REYB : Turkish Risale

(Bak: Rayb)

REYC : Turkish Risale

Akça, para, pul. * Örtülmüş ve kilitlenmiş olan büyük kuyu

REYDE : Turkish Risale

(C.: Ruyud) Dağın sivri ve yumru tarafı. * Yavaş ve yumuşak esen rüzgâr

REYEAN : Turkish Risale

Artma, çoğalma, ziyâdeleşme, bereketlenme. * Her şeyin evveli, tazelik zamanı

REYEAN-I ŞEBAB : Turkish Risale

Gençlik çağı

REYHAN : Turkish Risale

Hoş güzel koku. * Rızık ve maişet, rahmet. * Ekin yaprağı. * Fesleğen denilen kokulu bir ot

REYHANÎ : Turkish Risale

Fesleğen gibi ince nakışlı. * Divanî hat da denilen bir yazı tarzı

REYHEKAN : Turkish Risale

Za'feran

REYK : Turkish Risale

Her nesnenin evveli ve efdali, iyisi

REYM : Turkish Risale

Alçak yer. * Kabir. * Derece. * Deveyi boğazlayıp taksim ettikten sonra kalan kemik. * Ziyâde çok, fazla

REYN : Turkish Risale

Leke, kir, pas. * Gönül karası, kalb katılığı, günahın artması. * Uyku, mestlik galebe etmek. * Çıkması mümkün olmayan şey

REYS : Turkish Risale

(Reysân) Sallanmak. * Gururlanmak, tekebbürlenmek

REYTA : Turkish Risale

(C.: Riyat-Riyâtâ) Car denilen örtü

REYYA : Turkish Risale

Güzel koku

REYYAN : Turkish Risale

(C.: Rivâ) Suya kanmış, sudan doymuş. * Sarhoş