Multilingual Turkish Dictionary Turkish Risale

REZZAKİYET : Turkish Risale

Her mahluka münasib rızkını verici olmak

REZZAZ : Turkish Risale

Pirinç satan. Pirinç satıcı

REZZE : Turkish Risale

İçine kilit sokulan kapı razzesi

REZİE : Turkish Risale

(C.: Rezâyâ) Musibet, felâket, belâ

REZİL : Turkish Risale

Alçak, adi, utanmaz, hayâsız, soysuz

REZİL Ü RÜSVA : Turkish Risale

Kusur ve ayıpları meydana çıkarılmış, kepâze olmuş olan

REZİLE : Turkish Risale

(C.: Rezâil) Fenâ ve kötü huy

REZİM : Turkish Risale

Arslan kükremesi

REZİN : Turkish Risale

Vakarlı, temkinli, ağır başlı, sağlam

REZİZ : Turkish Risale

Elbise boyamada kullanılan bir ot cinsi

REİM : Turkish Risale

(C.: Arâm) Beyaz geyik

REİS : Turkish Risale

Baş, başkan

REİS-ÜL KÜTTAB : Turkish Risale

Eskiden Hâriciye Nâzırı, Dışişleri Bakanı

REİS-İ KABİLE : Turkish Risale

Kabile reisi

REİS-İ VÜKELÂ : Turkish Risale

Vekillerin başı. Başvekil. Başbakan

REİS-İ ÂLEM : Turkish Risale

Âlemin reisi. Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) bir ismi. (Bak: Mefhar-ı Kâinat)

REŞA' : Turkish Risale

Yürüyebilen geyik yavrusu

REŞAD : Turkish Risale

Hak yolda yürümek. Doğru yolda olmak. Doğru yolu bulup ondan sapmamak. * Aklın kuvvetli olması

REŞAD-PENAH : Turkish Risale

Reşada sebep olan. Kurtuluşa sebep

REŞAHAT : Turkish Risale

(Reşehât) (Reşha. C.) Reşhalar. Sızıntılar, serpintiler

REŞAHAT-İ KALEM : Turkish Risale

Kalem sızıntısı, kalemden dökülen fikirler, yazılar

REŞAHAT-İ İHTİYAR : Turkish Risale

İstekle yapılma alâmetleri. İhtiyar sızıntısı, yâni bir irade ve tercih ile yapıldığını gösteren alâmetler

REŞAK : Turkish Risale

Helâk etmek. * Atmak

REŞAKAT : Turkish Risale

Bel inceliği. * Davranma ve kımıldanıştaki incelik ve hoşluk

REŞAT : Turkish Risale

(Bak: Reşad)