Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
BAZ-GEŞT : Turkish Risale

f. Geri dönme. * Pişmanlık, pişman olma, nedamet. * Gerileme. Çöküş

BAZ-GÜŞA : Turkish Risale

f. İnsandaki ayırdetme kuvveti

BAZAK : Turkish Risale

Üzüm sıkıntısı. (Kaynatıp koyarlar ve köpüklenir.)

BAZAR : Turkish Risale

f. Alış-veriş. Ahz ü itâ. * Alış-veriş yeri. Pazar. Üstü açık yer ki, hergün veya belirli günlerde herkes satacağını oraya çıkarıp pazarlıkla veya açık artırmayla satar. * Fiat kararlaştırılıp alış-verişte uyuşmak için yapılan konuşma veya çekişme, pazarlık

BAZENDE : Turkish Risale

f. Oynıyan, oynayıcı

BAZENDE-ZEBAN : Turkish Risale

f. Boş boğaz, geveze, çok konuşan

BAZGÛN(E) : Turkish Risale

f. Uğursuz. * Ters, başaşağı

BAZIA : Turkish Risale

Tıb: Derisi kopmak üzere olan yara

BAZIK : Turkish Risale

Zeki. Anlayışlı. * Üzümün sıkılmış suyu

BAZMANDE : Turkish Risale

f. Kafasız, ahmak, kabiliyetsiz. * Durmuş, geri kalmış

BAZOKA : Turkish Risale

(Bazuka) Tanklara karşı kullanılan bir çeşit silâhtır. Soba borusuna benzer, omuza konarak nişan alınıp ateşlenir

BAZPES : Turkish Risale

f. Tekrar, yeniden. * Geri

BAZİGEDE : Turkish Risale

f. Oyun yeri, eğlence yeri

BAZİGER : Turkish Risale

f. Oynayan, rakseden, köçek

BAZİGÂH : Turkish Risale

f. Eğlence yeri, oyun yeri

BAZİGÛŞ : Turkish Risale

f. Lâtifeci, şakacı, şen kimse

BAZİH : Turkish Risale

Büyük. Âli. Yüce

BAZİHANE : Turkish Risale

f. Oyun yeri, eğlence yeri

BAZİL : Turkish Risale

(Bezil. den) Bol bol veren, dağıtan. Cömert

BAZİLE : Turkish Risale

Tıb: Göğüs veya karnın içinde husule gelen gaz veya su şişlerinin mahfazasını delmeye mahsus ve boru içinde mahfuz bir mil

BAZİR : Turkish Risale

Ekici, eken.* Dedikodu yapan, laf taşıyan. Geveze

BAZİRGÂN : Turkish Risale

Eskiden Musevi tüccarlar hakkında kullanılan bir tabirdi

BAÛDA : Turkish Risale

(Baûza) Sivrisinek. Sinek

BAĞ : Turkish Risale

f. Büyük bahçe. Bostan. * Üzüm asmaları bulunan yer. * Üzüm asması

BAĞ-ÇE : Turkish Risale

Küçük bağ, bahçe