Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
RİBA : Turkish Risale

Bahar evleri, çadırlar. Arazi. * Yaz yağmurları

RİBA-HAR : Turkish Risale

f. Faizle para işleten, tefeci

RİBA-İ FAZL : Turkish Risale

Tartılan veya ölçülen bir cins eşyanın kendi cinsi karşılığında fazlasıyla satılması. Meselâ: Bir kilo buğdayı aynı cins bir kilo yüz gramla değiştirmek gibi.(Beşerin hayat-ı içtimaiyesinde bütün ahlâksızlığın ve bütün ihtilâlâtın menşei iki kelimedir. Birisi: "Ben tok olduktan sonra başkası açlıktan ölse bana ne..." İkincisi: "Sen çalış, ben yiyeyim.." Bu iki kelimeyi de idame eden; cereyan-ı riba ve terk-i zekâttır. Birinci kelimenin ırkını kesecek tek bir devası var ki; o da vücub-u zekâttır. İkinci kelimenin devası hürmet-i ribadır. Adalet-i Kur'aniye âlem kapısında durup ribaya: "Yasaktır, girmeğe hakkın yoktur" der. Beşer bu emri dinlemedi, büyük bir sille yedi. Daha müdhişini yemeden dinlemeli. M.)(Ribanın kap ve kapıları olan bankaların nef'i, beşerin fenası olan gâvurlara ve onların en zâlimlerine ve bunların en sefihlerinedir. Âlem-i İslâm'a zarar-ı mutlaktır. Mutlak beşerin refahı nazara alınmaz, zira gâvur harbî ve mütecaviz ise, hürmetsiz ve ismetsizdir. M.)

RİBAB : Turkish Risale

Arap kabilelerinden Zubeh, Sevr, Akl, Teym ve Ady denilen beş kabilenin adı

RİBABE : Turkish Risale

Ahd, söz, yemin, misak

RİBAC : Turkish Risale

Kanatlarının ortasında küçük kapısı bulunan büyük kapı

RİBAH : Turkish Risale

(Ribh. C.) Kazançlar, kârlar, ticaretten elde edilen kârlar

RİBAT : Turkish Risale

(C.: Ribâtât) Han gibi konaklanacak yer. Tekke. * Bağ, ip. * Sağlam yapı

RİBATET : Turkish Risale

Kalb kuvveti. * Tahammül, sabır. * Kalbi sağlam olma

RİBATÎ : Turkish Risale

Hancı, odacı

RİBBÎ : Turkish Risale

(C.: Ribbiyyun) Büyük kalabalık

RİBBİYYUN : Turkish Risale

(Rabb. dan) Âlimler, fakihler. * Büyük topluluk

RİBET : Turkish Risale

(C.: Riyeb) şüphelilik. şüpheye düşme

RİBH : Turkish Risale

Kâr, kazanç. * Fâiz

RİBH-İ TİCARÎ : Turkish Risale

Ticaret kazancı

RİBHALE : Turkish Risale

Azası büyük olan, organları iri olan

RİBKA : Turkish Risale

Kement. Kement bağı. İlmekli ip

RİBZE : Turkish Risale

Deveye katran sürmede kullanılan yün parçası

RİC'AT : Turkish Risale

Geri dönme, çekilme, kaçma, vazgeçme

RİC'Î : Turkish Risale

Geri dönmeye ait ve mensub. * Üç talakla boşanmamış kadın. Tekrar kocasına dönmesi mümkün olan. Buna talak-ı ric'î denir

RİCA : Turkish Risale

Yalvarmak, niyaz eylemek. * Canib. Taraf. (Bak: Recâ)

RİCAL : Turkish Risale

(Recül. C.) Erkekler, er kişiler. * Mevki sahibi kimseler, devlet adamları. * Yaya olanlar

RİCAL-İ DEVLET : Turkish Risale

Devlet adamları, devletin ileri gelenleri. Devlet ricali

RİCAL-İ GAYB : Turkish Risale

Her devirde bulunan ve herkesçe görülmeyen ve bilinmeyen ve Allah'ın (C.C.) emirlerine göre çalışan mübârek, büyük zatlar. Ricâlullâh

RİCALEN : Turkish Risale

Yaya olarak. Yayan. * Erkek olarak