Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
SABHİD : Turkish Risale

Bey, emir

SABIR-ŞİKEN : Turkish Risale

f. Sabrı kıran, sabrı bozan

SABIRSÛZ : Turkish Risale

f. Sabrı yakan, sabırsızlık veren

SABN : Turkish Risale

Men'etmek, engel olmak

SABR (SABIR) : Turkish Risale

Acıya ve zorluğa katlanmak. * Bir musibet ve belâya uğrayanın telâş ve feryad etmeyip sonunu bekleyip tahammül ile katlanması. * Muharebede şecaat gösterme. * Bir kimseyi bir şeyden alıkoymak. * Öğrendiği bir şeyi başkasının da öğrenmesi için tâkat getirmek.(Cenab-ı Hak, Hakîm ismi muktezası olarak, vücud-u eşyada bir merdivenin basamakları gibi bir tertib vaz'etmiş. Sabırsız adam teenni ile hareket etmediği için, basamakları; ya atlar düşer veya noksan bırakır; maksud damına çıkamaz. Onun için hırs mahrumiyete sebebdir. Sabır ise müşkilâtın anahtarıdır... Cenab-ı Hakk'ın inayet ve tevfiki, sabırlı adamlarla beraberdir. Çünkü sabır üçtür. Biri: Masiyetten kendini çekip sabretmektir, şu sabır takvadır... İkincisi: Musibetlere karşı sabırdır ki, tevekkül ve teslimdir... Üçüncü sabır: İbadet üzerine sabırdır ki, şu sabır onu makam-ı mahbubiyete kadar çıkarıyor. En büyük makam olan ubudiyet-i kâmile cânibine sevkediyor. M.)

SABR-I CEMİL : Turkish Risale

Allah'tan gelen bir acıya sabretme. Şükrederek sabır

SABR-I EYYÜB : Turkish Risale

Eyyüb'ün (A.S.) dillere destan olan sabrı

SABSAB : Turkish Risale

Irak, uzak, baid

SABSABA : Turkish Risale

Dövmek. * Ateş etmek. * Kahramanlık göstermek, bahadırlık etmek. * Çok inceltmek

SABUR : Turkish Risale

f. Çok sabır gösteren, çok sabreden

SABURÂNE : Turkish Risale

f. Çok sabır göstermek suretiyle

SABYE : Turkish Risale

(Sabi. C.) Küçük erkek çocukları. Oğlancıklar

SABİ : Turkish Risale

Henüz süt emen çocuk. * Büluğ çağına gelmemiş olan çocuk. * Üç yaşını tamamlamayan erkek çocuk

SABİ' : Turkish Risale

Yavru sesi. * Fil, hınzır ve fâre sesi

SABİB : Turkish Risale

Susam yaprağının suyu. * Kına yaprağının suyu

SABİH : Turkish Risale

(Sabiha) Güzel, latif, şirin

SABİHA : Turkish Risale

Fecir vakti

SABİKÎN : Turkish Risale

(Bak: Sâbıkûn)

SABİL : Turkish Risale

Gezkere denilen nesne. (Onunla ters, balçık ve gayri ne olursa taşırlar). * Yolcu kimse

SABİR : Turkish Risale

(C.: Sıber) Kefil. * Yağmursuz beyaz bulut

SABİR(E) : Turkish Risale

Tahammül eden, sabreden, bekleyen. Zorluğa karşı göğüs geren, hâlinden şikâyet etmeyip acı ve sızıya katlanan. Belâ ve musibete karşı şikâyet etmeyip Allah'a (C.C.) şükreden

SABİRÎ : Turkish Risale

Bir çeşit ince giyim eşyası. * Bir cins hurma

SABİRÎN (SÂBİRÛN) : Turkish Risale

Sabredenler. (Bak: Sabr)

SABİT : Turkish Risale

Duran, yerinde durup hareket etmeyen. * Doğruluğu isbat edilmiş olan

SABİT-KADEM : Turkish Risale

Mizacı oynak olmayıp işine ve sözünde kararlı olan, yerinde direnen. Sözünde duran