Turkish Risale
SADARE : Turkish Risale
Rücu etmek, geri dönmek. * Doğmak
SADARET : Turkish Risale
Vezirlik, başvezirlik. Osmanlı Devleti zamanında Başvekillik makamına verilen isim. * Öne geçme, başta bulunma
SADARET-PENAH : Turkish Risale
f. Sadrazam bulunan kimse
SADAT : Turkish Risale
(Seyyid. C.) Seyyidler. Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ın soyundan gelenler ve onun izinden gidenler. Hususen Hazret-i Hasan neslinden gelenlere seyyid; Hazret-i Hüseyin neslinden gelenlere de Şerif denmektedir
SADAT-I KABİLE : Turkish Risale
Kabilenin ileri gelenleri
SADBAR : Turkish Risale
f. Yüz kere
SADD : Turkish Risale
Yüz çevirmek, men eylemek, bir şeyden birini vazgeçirmek. * Fikir, niyet, kasd. * Yakınlık, civar. * Konuşulan husus
SADDA' : Turkish Risale
Suyu lezzetli olan örülmüş kuyu
SADE : Turkish Risale
(Seyyid. C.) Seyyidler
SADE' : Turkish Risale
Demir pası
SANAYİ-İ LAFZİYE : Turkish Risale
Söz ile, lâfızla yapılan san'at şekilleri. (Cinas, tenasüb ve tezad gibi.)
SANAYİ-İ MANEVİYE : Turkish Risale
Mâna delâletiyle olan san'at. (Teşbih ve istiâre gibi.)
SANAYİ-İ NEFİSE : Turkish Risale
Güzel san'atlar. insanın çok hoşuna giden ve çok üstün san'atkârlıkla yapılmış eserler
SANAİ' : Turkish Risale
(Sania. C.) Tertibli, uydurma işler. Tuzaklar. * Sanayi
SANBUR : Turkish Risale
Yalnız olan hurma ağacı. * Oğlu, kızı, kavmi ve kabilesi olmayan kişi
SANC : Turkish Risale
Zil
SANCAK BEYİ : Turkish Risale
Eyalet teşkilâtıyla timar usulünün cari olduğu zamanlarda beş on kazalık yerin mutasarrıfı ile sipahisinin kumandanına verilen addır. Osmanlıların ilk zamanlarında beylere yahut hükümdar evlâtlarına has olarak verilen mıntıkalara "Sancak" denilir, bu sancaklara tasarruf edenlere de "Sancak Beyi" adı verilirdi
SANCAKDAR : Turkish Risale
f. Sancak taşıyan. Alemdar
SANCE : Turkish Risale
(C.: Sanecât) Terazi. * Taş
SAND : Turkish Risale
Bendetmek, bağlamak
SANDAL : Turkish Risale
(C.: Sanâdil) Büyük başlı deve. * Güzel kokulu bir ağaç
SANDUK : Turkish Risale
(C.: Sanadik) Sandık
SANDUKA : Turkish Risale
Türbelerde mezarların üzerine tahtadan sandık şeklinde yapılan ve üstüne yeşil çuha örtülen yerin adıdır. Kadın sandukaları düz olduğu halde, erkek sandukalarının baş tarafına bir ağaç konarak üzerine kavuk, taç, sikke gibi sağlığında giydikleri başlık konurdu. Açık mezarlıklarda sandukalar taştan yapılır, baş ve ayak uçlarına taş dikilerek baştakinin üzerine kitabe yazılırdı. (O.T.D.S.)
SANDUKKAR : Turkish Risale
Veznedar
SANDUKÇE : Turkish Risale
f. Küçük sandık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani