Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
TIB' : Turkish Risale

Gölge

TIBA' : Turkish Risale

Tabiat. Yaradılış. * Tabiatlar. Yaradılışlar

TIBAA(T) : Turkish Risale

Kitap ve saire basma işi. * Kılıç yapma san'atı

TIBAK : Turkish Risale

Uyma, uygunluk. * Tabakalar. Katlar. * Birbirine uygun olan şey. * Bir şeyi diğerine uydurup müsavi ve münasib kılmak

TIBALE : Turkish Risale

Deve boynuna asılan büyük çan. * Davulculuk

TIBB : Turkish Risale

Tabiblik, doktorluk. * Her şeyi gereği gibi bilmek. * Rıfk. Suhulet. * İrade. * Hastayı ilâçlarla tedaviye çalışmak. * Şan. * Şehvet.( $Kur'an, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın nasıl ahlâk-ı ulviyesine ittibaa beşeri sarihan teşvik eder. Öyle de, şu elindeki san'at-ı âliyeye ve tıbb-ı Rabbaniye, remzen tergib ediyor. İşte şu âyet işaret ediyor ki: "En müzmin dertlere dahi derman bulunabilir. Öyle ise ey insan ve ey musibetzede benî-Adem! Me'yus olmayınız. Her dert,
ne olursa olsun- dermanı mümkündür. Arayınız, bulunuz. Hattâ ölüme de muvakkat bir hayat rengi vermek mümkündür. " Cenab-ı Hak, şu âyetin lisan-ı işaretiyle mânen diyor ki: "Ey insan! Benim için dünyayı terk eden bir abdime iki hediye verdim. Biri, mânevi dertlerin dermanı; biri de, maddi dertlerin ilâcı. İşte ölmüş kalbler nur-u hidayetle diriliyor. Ölmüş gibi hastalar dahi, O'nun nefesiyle ve ilâciyle şifa buluyor. Sen de benim eczahâne-i hikmetimde her derdine deva bulabilirsin. Çalış, bul! Elbette ararsan bulursun." İşte beşerin tıp cihetindeki şimdiki terakkiyatından çok ilerideki hududunu, şu âyet çiziyor ve ona işaret ediyor ve teşvik yapıyor. S.)

TIBBE : Turkish Risale

(C.: Tıbeb) Bir parça uzun bez

TIBBEN : Turkish Risale

Tıp cihetiyle. Doktorlukça

TIBBÎ : Turkish Risale

Hekimliğe ait. Doktorlukla alâkalı. * Hekimce

TIBBİYE : Turkish Risale

Tıp mektebi. Tıp fakültesi

TIBK : Turkish Risale

Aynısı, tıpkısı, tam aslı, tam kendisi

TIBL (TABL) : Turkish Risale

(C.: Tubul-Atbal) Davul

TIBS : Turkish Risale

Kurt, zi'b

TIFL : Turkish Risale

Küçük çocuk. * Her şeyin cüz ve parçası. * Batmaya yakın güneş. * Kıvılcım

TIFL-I NEV-RESİDE : Turkish Risale

f. Yeni yetişmiş çocuk

TIFL-I NEV-ZÂD : Turkish Risale

Yeni doğmuş çocuk

TIFLÂNE : Turkish Risale

f. Çocukçasına, çocuk gibi. Çocuğa yakışır surette

TIFLİYYET : Turkish Risale

Çocukluk. Çocuk hâli

TIGA : Turkish Risale

Yüksek sesle gülme

TIHAL : Turkish Risale

Dalak

TIHANE : Turkish Risale

At değirmeni

TIHL : Turkish Risale

Hiddetli adam. * Dalağı büyük adam

TIHMAR : Turkish Risale

Doldurmak

TIHS : Turkish Risale

Asıl. * Göz karanlığı