Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
SAKKA : Turkish Risale

Çok su dağıtan, çok sulayan, sucu

SAKKA' : Turkish Risale

Kulağı çok küçük olan koyun

SAKL : Turkish Risale

Törpü ile eğeleme. Cilâlama

SAKME : Turkish Risale

şiddetle ve kakarak vurmak

SAKN : Turkish Risale

Timsah derisi gibi katı ve sert olan deri

SAKO : Turkish Risale

Üst tarafa giyilen elbise. (Ceket, aba, palto gibi)

SAKRE : Turkish Risale

Güneşin çok olan tesiri. * Çakır kuşunun dişisi

SAKSAKA : Turkish Risale

Sığırcık kuşunun ötmesi. * Çok söylemek, çok konuşmak. * Serçenin terslemesi

SAKTA : Turkish Risale

(C.: Sakatât) Sözdeki bozukluk veya yanlışlık

SAKTA (SIKAT) : Turkish Risale

Kapmak. * Düşmek

SAKUR : Turkish Risale

Deyyus

SAKY : Turkish Risale

Sulamak. Su içirmek. * Bedende su toplamak

SAKY-I MÂ : Turkish Risale

Su dağıtma

SAKİ : Turkish Risale

(Saky. dan) Sulayan, içecek su veren, sucu. * Kadeh sunan. İçki sunan.SAKİ'
Kırağı, şebnem, çiğ

SAKİB : Turkish Risale

(Sâkibe) Dökülen

SAKİF : Turkish Risale

Nüfuz eden, sözünü dinletip geçiren

SAKİL : Turkish Risale

Ağır, can sıkıcı. Çirkin. * Gr: Ağır ve kalın okunur harf veya hece

SAKİM : Turkish Risale

Hasta, keyifsiz, sağlam olmayan. * Yanlış

SAKİN : Turkish Risale

Hareketsiz, kendi hâlinde. Bir yerde oturan. Kararlı. * Gr: Harekesi olmayıp cezimli (sakin okunan) harf

SAKİNAN : Turkish Risale

(Sâkin. C.) Bir yerde oturanlar. Sâkinler

SAKİNÂNE : Turkish Risale

f. Sâkin olana yakışır şekilde. Sessizce

SAKİT(E) : Turkish Risale

Susan, ses çıkarmayan

SAKİTÂNE : Turkish Risale

f. Ses çıkarmayarak, sessizce

SAL : Turkish Risale

f. Sene, yıl

SAL' : Turkish Risale

Baş tepesinin saçsız oluşu, kellik