Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
SALBEN : Turkish Risale

Asarak, asmakla öldürmek suretiyle

SALBETMEK : Turkish Risale

Asarak öldürmek

SALD : Turkish Risale

Kaypak taş. * Taş gibi çok dayanıklı şey. * Dağa çıkmak. * Şiddetle ellerini yere vurmak

SALDAH : Turkish Risale

Sağlam ve katı nesne

SALE : Turkish Risale

Âfet, belâ, musibet, dâhiye

SALEF (SALF) : Turkish Risale

Kibirlilik. Tekebbürlük hali. * Kin tutmak, buğz etmek. * Zevci indinde zevcenin kadri olmamak. * Misafir için olan yemeğin yetmemesi

SALEHBA : Turkish Risale

Dayanıklı ve kuvvetli deve. (Müe: Salehebât)

SALENBAC : Turkish Risale

Uzun ince balık

SALFA' : Turkish Risale

Sağlam ve sert yer

SALHA : Turkish Risale

(Sâl. C.) f. Yıllar. Seneler

SALHHANE : Turkish Risale

f. (Bak: Selhhane)

SALHURDE : Turkish Risale

f. Çok yaşlı, pek ihtiyar

SALK : Turkish Risale

Şiddetli ses. * Vurmak. * Hâmile kadının ağrısı tutup bağırması

SALKAME : Turkish Risale

Azı dişlerinin birbirine dokunması

SALL : Turkish Risale

Demirlerin birbirlerine sürtünmelerinden çıkan ses

SALLA : Turkish Risale

(Salli) Duâ olsun, şânı yücelsin meâlinde söylenir

SALLALLÂHÜ TEÂLÂ ALEYH : Turkish Risale

"Allah (C.C.) onun şanını yüceltsin; duasını, isteklerini kabul etsin; her isteğini versin" meâlinde Peygamberimiz (A.S.M.) hakkında söylenilen duadır

SALLE : Turkish Risale

(C.: Sılât) Kuru yer. * Deri, cild

SALM : Turkish Risale

Kesmek

SALMA' : Turkish Risale

Kesmek

SALNAME : Turkish Risale

f. Yıllık, senelik

SALSAL : Turkish Risale

Kuru balçık. Kumla karışıp kurumuş olan balçık. * Çok anırgan eşek

SALSALE : Turkish Risale

Demirlerin birbirine dokunmaktan ses çıkarmaları

SALT : Turkish Risale

Bileyi taşı. * Kişinin kendi öz kızı. * Erkek ismi. * Geniş alın. * Vurmak mânâsına mastar

SALTANAT : Turkish Risale

Kudret, kuvvet. * Hâkimiyet, padişahlık. * Tantana, gösteriş, debdebe. * Şatafatlı hayat. Bolluk. Zenginlik. (Bak: Siyaset)