Multilingual Turkish Dictionary Turkish Risale

SAVM : Turkish Risale

Oruç. İkinci fecirden başlıyarak güneşin batmasına kadar yemekten, içmekten ve cinsi mukarenetten nefsi men'etmek suretiyle yapılan ibâdet

SAVM-I DAVUDÎ : Turkish Risale

Bir gün oruç tutup bir gün iftar etmek

SAVM-I DEHR : Turkish Risale

Aralıksız, bir sene mütemadiyen nehyedilen bayram günlerinde dahi iftar edilmeksizin oruç tutmağa denir. Bu nevi oruç bayram günleri tutulmazsa câizdir

SAVM-I VİSAL : Turkish Risale

İki gün iftar etmeden oruç tutmak. (Bu, zaruret olmadan mekruhtur)

SAVMAA : Turkish Risale

(Savmea) (C.: Savâmi') İbadet yeri, hususan Yahudilerin ibadet ettikleri yer. * Hücre

SAVR : Turkish Risale

(C.: Savâri) Hamle yapmak. * Parçalamak, pâre pâre etmek. * Bir yerde toplanmış küçük hurma ağaçları

Ses. Bağırmak.(Şeriatça bazı savtlar helâl, bazıları da haram kılınmıştır. Evet ulvi hüzünleri, Rabbani aşkları iras eden sesler helâldir. Yetimâne hüzünleri, nefsanî şehevâtı tahrik eden sesler, haramdır. Şeriatın tayin etmediği kısım ise, senin ruhuna, vicdanına yaptığı te'sire göre hüküm alır! İ.İ.)

SAVT-I AZAB : Turkish Risale

Daima elem verici azab

SAVT-I BÜLEND : Turkish Risale

Yüksek ses

SAVT-I HAZİN : Turkish Risale

Hüzünlü ses

SAVTAL : Turkish Risale

Havuç cinsinden çöğender adı verilen bir bitki

SAVVAG : Turkish Risale

Kuyumcu

SAVVANE : Turkish Risale

(C.: Savân) Bir cins çakmak taşı

SAVİ : Turkish Risale

Kuru, yâbis

SAY' : Turkish Risale

Suyun akması

SAY'ARİYYE : Turkish Risale

Boyunda olan işaret

Turkish Risale

SAVER : Turkish Risale

SAVG : Turkish Risale

SAVH : Turkish Risale

SAVL : Turkish Risale

SAVLEC : Turkish Risale

SAVLECAN : Turkish Risale

SAVLET : Turkish Risale