Multilingual Turkish Dictionary Turkish Risale

SEBAİK : Turkish Risale

(Sebika. C.) Eritilip kalıplara dökülmüş mâdenler. Külçeler

SEBBABE : Turkish Risale

Şehâdet parmağı. Sağ elin baştan ikinci parmağı

SEBBABEGEZÂ : Turkish Risale

f. Şaşarak parmağını ısıran

SEBBAH : Turkish Risale

(Sibahat. dan) Suda yüzen, yüzücü. * Yüzgeç

SEBCA' : Turkish Risale

(C.: Sübuc) Karnı büyük olan kadın. (Müz: Esbec)

(Sebâ) Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm'ın mucizesi sonunda imana gelen ve onunla evlenen Belkıs'ın Yemen'de hükmü altında bulundurduğu mâmur şehrinin ismi. * Bir Arab kavminin adı. * Bir devlet ismi. * Bir şahıs adı

SEBE' SURESİ : Turkish Risale

Kur'an-ı Kerim'in
Suresi olup Mekkîdir

SEBEB : Turkish Risale

Vâsıta. Âlet. * Alâka. * Bahane. * Edb: Harekeli bir harf ile sâkin bir harften veya iki harekeli harften meydana gelen parça. (Bak: Esbab, Esbabperest)

SEBEB-İ HİLKAT : Turkish Risale

Yaratılışa sebeb ve gaye, yaratılışa vâsıta ve âlet olan.(... Nasıl ki O Zât, hidayetiyle saadet-i ebediyenin sebeb-i husulü ve vesile-i vüsulüdür. Öyle de duasıyla, niyazıyla o saadetin sebeb-i vücudu ve vesile-i icadıdır. S.)

SEBEB-İ VÜCUD : Turkish Risale

Varlık sebebi. Var olmanın sebebi ve gayesi

SEBEBİYET : Turkish Risale

İcab ettirme, sebep olma

SEBED : Turkish Risale

Sepet. * Az saç, kıl. Başta az tüy olması

SEBEHLEL : Turkish Risale

Bâtıl, boş, abes

SEBEL : Turkish Risale

Tıb: Bulanık görme hastalığı. * Göze inen perde. * Buluttan çıkıp da henüz yere ulaşmamış yağmur. * Buğday başı

SEBELE : Turkish Risale

Bıyık

SEBENTA : Turkish Risale

Çeri, öncü. * Ayı

Turkish Risale

SEBATÎ : Turkish Risale

SEBAYA : Turkish Risale

SEBAİK : Turkish Risale

SEBB : Turkish Risale

SEBBAB : Turkish Risale