Multilingual Turkish Dictionary Turkish Risale

SEKENE : Turkish Risale

Sâkin olanlar, oturanlar. Bir yerde devamlı oturanlar

SEKENE-İ ARZ : Turkish Risale

Yeryüzünde bulunan mahlûkat

SEKENE-İ KARYE : Turkish Risale

Köyde oturanlar. Köyün sâkinleri

SEKERAT : Turkish Risale

Sarhoşluk. * Hayretler. şiddetler. * Mestlikler

SEKERAT-ÜL MEVT : Turkish Risale

Ölüm halindeki kimsenin kendinden geçmesi, can çekişmesi hali

SEKK : Turkish Risale

(C.: Sukûk-Sikâk) Çuvaldız. Çivi. * Alçaklık. * Dar nesne

(Hi:
626) Harzem'li olup edebiyat ve kelâm ilminde çok kıymetli ve mühim bir İslâm âlimidir. "Miftâh-ül Ulûm" isminde sarf ve nahivden ve aruz kafiyesinden bahseden eseri vardır. Sadeddin-i Taftazanî bu kitabı şerhetmiştir

SEKKAR : Turkish Risale

Lânet eden kişi

SEKKARE : Turkish Risale

şarap yapan

SEKLA : Turkish Risale

Çocuğunu kaybeden kadın

SEKN : Turkish Risale

Sâkin olmak

SEKR : Turkish Risale

(Sekir) Sarhoşluk

SEKR-ÂVER : Turkish Risale

f. Sarhoş eden, sarhoşluk veren, baş döndüren

SEKRAN : Turkish Risale

Sarhoş, mest olan adam

SEKRE : Turkish Risale

Sarhoşluk. * Şaşkınlık. * Şiddet

SEKSEKE : Turkish Risale

Hamakat, ahmaklık

SEKTE : Turkish Risale

Durma, kısılma. * Kanın birdenbire durması. * Bir işin görülmesinde kesiklik, durgunluk hâsıl olmak. * Tecvidde: Kıraat esnasında nefes almadan sesi kesmeğe denir

SEKTE-İ KALB : Turkish Risale

Kalbin durması. Kalbin sekteye uğraması

SEKTEDÂR : Turkish Risale

Susan, sesini kesen. * Zarara uğramış olan. * Aheng ve düzeni bozulmuş

SEKUB : Turkish Risale

(Bak: Sükub)

Turkish Risale