Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
SEPÜKPÂY : Turkish Risale

f. Ayağına çabuk olan

SEPİD : Turkish Risale

f. Ak, beyaz

SEPİDE : Turkish Risale

f. Tan vakti

SEPİDEDEM : Turkish Risale

f. Sabah aydınlığı

SEPİDÎ : Turkish Risale

f. Aklık, beyazlık

SER : Turkish Risale

f. Baş. Tepe. Uç. Nihayet. Zirve. Gaye. * Baş, başkan, reis

SER' : Turkish Risale

Üzüm çubuğu. * Yaş ve taze çubuk. * Yumuşak bedenli yiğit. * Uzun boylu adam

SER'AN : Turkish Risale

Evmek, acele etmek

SER-AGAZ : Turkish Risale

f. Yeniden ve baştan başlama

SER-AMED : Turkish Risale

(C.: Ser-âmedan) f. İleri gelen, başta bulunan

SER-AZAD : Turkish Risale

f. Hür, serbest. Başı boş. * Dertsiz, rahat

SER-BE-CEYB : Turkish Risale

f. Kaderden, düşünceden veya hayâdan dolayı başını önüne eğmiş olan

SER-CÜNBAN : Turkish Risale

Baş oynatan, baş sallayan

SER-DADE : Turkish Risale

f. Baş vermiş, baş göstermiş olan

SER-EFGENDE : Turkish Risale

(C.: Serefgendegân) f. Başını eğen

SER-EFRAZ : Turkish Risale

f. Başını yükselten, yukarı kaldıran. * Benzerlerinden üstün olan. * Baş kaldıran. * Başı dik, alnı açık. * Haklı ve galib

SER-ENDAZ : Turkish Risale

(C.: Ser-endazân) f. Çekinmez, pervasız, korkusuz

SER-GİRAN : Turkish Risale

f. Başı ağır. * Mc: Çok sarhoş

SER-KERDE : Turkish Risale

f. Bir güruhun, bir takımın başı, reisi. * Şaki, haydut

SER-KÂTİB : Turkish Risale

Başkâtip

SER-İ FRENK : Turkish Risale

Avrupalıların, Frenklerin başı

SER-İ MUY : Turkish Risale

Pek az şey. * Kıl ucu

SERA : Turkish Risale

Yer, toprak. Arz. * Malı çok olmak. Zengin olmak

SERA (-) : Turkish Risale

f. "Şarkı söyleyen" mânasına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Nağme-serâ  Şarkı söyleyen, nağme söyleyen

SERA' : Turkish Risale

Yay yapımında kullanılan bir ağaç cinsi