Turkish Risale
SERKEŞ : Turkish Risale
f. İnatçı, isyan eden. Kafa tutan. Asi
SERKEŞÂNE : Turkish Risale
f. İtaatsizlikle, dikbaşlılıkla, inatla
SERKEŞÎ : Turkish Risale
f. İtaatsizlik, inatçılık, serkeşlik, dikbaşlılık
SERKUB : Turkish Risale
f. Başa vuran, başa kakan. * Başa vuracak şey
SERKUY : Turkish Risale
f. Yol, sokak veya mahalle başı
SERKUÇE : Turkish Risale
f. Sokak başı
SERKÂR : Turkish Risale
f. Müdür, iş başı, kâhya
SERKÂTİB : Turkish Risale
f. Baş kâtib. Hükümdarların başkâtibleri
SERLEVHA : Turkish Risale
f. Yazıda başlık
SERM : Turkish Risale
Birinin dişlerini kırma
SERMA : Turkish Risale
f. Kış. Soğuk
SERMA-DİDE : Turkish Risale
f. Çok üşümüş. Donmuş
SERMAK : Turkish Risale
Pazı otu
SERMAYE : Turkish Risale
f. Ana mal. Esas para. İlk elde mevcut olan para. * Kazanılmış ilim. * Hayat. Ömür
SERMAYEDÂR : Turkish Risale
f. Sermâyesi olan
SERMED : Turkish Risale
Dâimî, sürekli, ebedî, ezelî. * Uzun gece
SERMEDEN : Turkish Risale
Ebedî olarak
SERMEDÎ : Turkish Risale
Daimî, ebedî, sürekli
SERMEDİYET : Turkish Risale
Daimlik, süreklilik. Sonsuzluk, ebedîlik. * Rabbanîlik ve uluhiyyet
SERMELE : Turkish Risale
Yemeği sakalına döküp ellerini bulaştıra bulaştıra yemek
SERMENZİL : Turkish Risale
f. Durak yeri
SERMEST : Turkish Risale
f. Başı dönmüş, kendinden geçmiş
SERMEST-İ VAHŞET : Turkish Risale
Vahşilik. İslâmiyet ve insaniyet dışı zevkle kendinden geçme hali
SERMESTÎ : Turkish Risale
f. Sarhoşluk
SERMETA : Turkish Risale
Yaş balçık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani