Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
SÜHUM : Turkish Risale

Demirci çekici

SÜHUMET : Turkish Risale

Akrabalık, hısımlık

SÜHUNET : Turkish Risale

Sıcaklık, hararet. Hararet derecesi

SÜHUR : Turkish Risale

Uyanık olmak

SÜHVE : Turkish Risale

Yumuşak. Sükun, sessizlik

SÜHÜD : Turkish Risale

Uyanıklık

SÜKALA' : Turkish Risale

(Sakil. C.) Ağırlar. Kabalar. Çirkinler. Sözü sohbeti çekilmeyen kimseler

SÜKARA : Turkish Risale

(Sekren. C.) Sarhoşlar

SÜKAT : Turkish Risale

Yüksek yerden düşen nesne

SÜKK : Turkish Risale

Meşhur bir Arap tabibin adı. * Ağzı ve dibi dar olan kuyu

SÜKKER : Turkish Risale

şeker

SÜKKERÎ : Turkish Risale

şekerden yapılma tatlı. * Şekerle alâkalı

SÜKKÂN : Turkish Risale

(Sâkin. C.) İkamet edenler, oturanlar. * Gemi kuyruğu

SÜKKÂN-I BELDE : Turkish Risale

Şehirde oturanlar. Şehir sâkinleri

SÜKKÂN-I HÂNE : Turkish Risale

Evde oturanlar. Hâne sâkinleri

SÜKL : Turkish Risale

Kadının çocuğunu kaybetmesi

SÜKN : Turkish Risale

Yolun ortası

SÜKNA : Turkish Risale

Oturacak yer. Mesken

SÜKNE : Turkish Risale

Kuş sürüsü. * Boyna takılan heykel ve halka. Boyna vurulan demir

SÜKTE : Turkish Risale

Çocukları avutup susturmada kullanılan şey

SÜKUB : Turkish Risale

(Sakb. C.) Delikler

SÜKUK : Turkish Risale

(Bak: Sukuk)

SÜKUL (SÂKİL) : Turkish Risale

Evlâdı ölüp yalnız kalan kadın

SÜKUREDYUN : Turkish Risale

Yaban sarmısağı

SÜKÛN : Turkish Risale

Durgunluk. Sâkin olmak. Hareketsizlik. * Dinmek, kesilmek. * Gr: Bir harfin (a,e,i,o) okunmayıp yalnız ses vermesi, harfin harekesiz olarak kendi sesi ile okunması. (Bak: Cezm)