Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
SÜVEYŞ : Turkish Risale

Akdeniz'le Kızıl Deniz'i birbirine bağlayan büyük kanal

SÜVRE : Turkish Risale

(C.: Sivere-Sire) Dişi sığır

SÜVÜM : Turkish Risale

f. Üçüncü

SÜYU' : Turkish Risale

Suyun akması

SÜYUF : Turkish Risale

(Seyf. C.) Kılıçlar

SÜYUH : Turkish Risale

(Seyh. C.) Akarsular, nehirler, ırmaklar. * Çizgili elbiseler

SÜYUL : Turkish Risale

(Seyl. C.) Seller

SÜYUM : Turkish Risale

Emin, mahfuz

SÜYUTÎ : Turkish Risale

(Bak: Celaleddin-i Süyutî)

: Turkish Risale

f. Otuz

Sİ'LA' : Turkish Risale

(C.: Seâli) Helâk. * Cin sâhirleri

SİA : Turkish Risale

Genişlik, bolluk. * Açlıklık. Zenginlik

SİA-İ HÂL : Turkish Risale

Rahatlık, genişlik, bolluk

SİAYET : Turkish Risale

Dedikodu, gıybet, koğuculuk

SİB : Turkish Risale

Suyun aktığı yer

SİB' : Turkish Risale

Susuzluk

SİBA' : Turkish Risale

Esir etmek

SİBAB : Turkish Risale

Sövme, küfretme, şetm

SİBAH : Turkish Risale

Tuzlu ve çorak yerler

SİBAHAT : Turkish Risale

Suda yüzmek

SİBAK : Turkish Risale

(Sebk. den) Bir şeyin öncelik hali. Birisinden ileri geçmek. Bir şeyin geçmişi. * Bağ, bağlantı

SİBAK U SİYAK : Turkish Risale

Sözün gelişi. Sözün (öncesinin sonraya olan) uygunluğu

SİBAK-UL KELÂM : Turkish Risale

Sözün ilk halindeki bağlantısı, sözün evvelinde geçenden çıkan mânâ

SİBAR : Turkish Risale

Cerrahların yara yokladıkları mil

SİBB : Turkish Risale

Tülbent. Baş örtüsü