Turkish Risale
SİHİR-ÂMİZ : Turkish Risale
f. Sihir gibi tesir eden, büyüleyici
SİHİRBÂZ : Turkish Risale
Büyü yapan, büyücü. Sâhir, neffase
SİKA : Turkish Risale
(C.: Sıyak) Yel, rüzgar, riyh. * Ses
SİKA' : Turkish Risale
(C.: Eskiye-Eskıyât-Esâk-Esâki) Su kurbağası
SİKAB : Turkish Risale
Su çeken. Su çekici
SİKAF : Turkish Risale
Rende. * Süngü ağacını düzeltecek ağaç
SİKAL : Turkish Risale
Ağır olan, ağır şeyler. (Bak: Sekal)
SİKALİŞ : Turkish Risale
(Bak: Sigâliş)
SİKAT : Turkish Risale
(Sika. C.) İnanılır kimseler. İtimad edilen, kendilerine güvenilen kimseler
SİKAYE : Turkish Risale
Su içilen kap. Maşraba. * İçme suyunun toplanması için yapılan yer
SİKAYET : Turkish Risale
Birine içecek su verme
SİKBAC : Turkish Risale
Ekşi aş
SİKEC : Turkish Risale
Başı kızıl olan zehirli bir yılan
SİKEK : Turkish Risale
(Sikke. C.) Sikkeler
SİKKE : Turkish Risale
Damga. Nereye ve kime ait olduğunun bilinmesi için konulan işaret, mühür. Umumi damga. * Dirhem. * Para üstüne vurulan damga. * Düz, doğru yol. * Mevlevilerin keçe külâhlarının ismi. * Basılmış madeni para
SİKKE-İ EHADİYET : Turkish Risale
Her şeyin bir elden çıktığını gösteren damga, işaret. (Bak: Ehadiyyet)
SİKKEHANE : Turkish Risale
f. Para basılan yer
SİKKEZEN : Turkish Risale
f. Madeni para basan
SİKKÎN : Turkish Risale
Bıçak
SİKKÎR : Turkish Risale
Devamlı sarhoş kimse
SİKR : Turkish Risale
Rüzgârın eserken dinmesi
SİKSAK : Turkish Risale
Hamâkat, ahmaklık
SİL' : Turkish Risale
(c.: Eslâ) Dağ yarığı
SİL'A : Turkish Risale
Bedende olan ur. * Ticaret malı. * Sülük
SİLA' : Turkish Risale
Arınmış, temizlenmiş nesne
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani