Turkish Risale
BELÂKEŞ : Turkish Risale
f. Belâ çeken. Sıkıntı içinde olan
BELÛ : Turkish Risale
(Bel'. den) Çok yiyici, obur
BELÛS : Turkish Risale
f. Tevazu, mahviyet. Hileci. Hile, yalan, dolan
BELÛT : Turkish Risale
Bot: Meşe ağacı. * Meşe ağacının meyvesi olan palamut
BELİ : Turkish Risale
f. Evet
BELİD : Turkish Risale
(Belâdet. den) Ahmak, sersem, bön, budala
BELİGANE : Turkish Risale
f. Beliğcesine, düzgün ve fasih olarak
BELİL : Turkish Risale
Islanmış olan şey. * Serin ve yağmurlu rüzgâr
BELİNOGRAF : Turkish Risale
Fr. Telefon hatlarıyla fotoğraf, şekil ve yazıyı uzak mesafeye nakleden cihaz
BELİTA : Turkish Risale
Kamış kap
BELİYYAT : Turkish Risale
(Beliyye. C.) Felâketler. * Gamlar. Kederler
BELİYYE : Turkish Risale
(C.: Beliyyât) Belâ. Müşkilât. Musibet. Âfet. Tasa. Keder
BELİĞ : Turkish Risale
Edb: Belâgatli kimse. Meramını tamamen, noksansız ve güzel sözlerle anlatmağa muktedir olan. * Kâfi derecede olan. Yeter olan
BEM : Turkish Risale
Bazı sıfatlara katılarak mübalağa beyan eder
BEMBEYAZ : Turkish Risale
Her tarafı beyaz, çok beyaz
BEN : Turkish Risale
(Bak: Ene) t. Psk: Şuurlu kişiliğimiz. Başlangıçta çocuğun benliği şuurlu değildir. Kendisini başkasından ayıramaz. Fakat canlı olarak ihtiyaç ve istekleri vardır. Benin bu şuursuz haline "alt ben" denir. Kendisi ile başkası arasındaki farkı anlamaya, münasebetler kurmaya, düşünmeğe başlayınca şuurlu kişiliği, beni ortaya çıkar. Ben, kendi menfaatına gördüğü, haz duyduğu herşeyi ister. İsteklerine kendisi için tehlikeli, acı verici gördüğü yerde, yani yine kendisi için sınır koyar. Başkalarını hesaba katmaz. Ahlâk ve din terbiyesiyle ben, her istediğini yapmaması gerektiğini öğrenir. Vicdan ve namus duygusuna sahip olur. Böylece "üst ben" mertebesine ulaşır. İsteklerini dizginlemesini öğrenir. "Alt ben"in had, sınır tanımayan arzularıyla din ve ahlâkın benliğimizdeki sesi durumunda olan "üst ben" arasında bir zıddiyet ve çatışma vardır. Ben, bu ikisi arasında ahenkle denge kurmaya çalışır. Bir suç ve günah işlediğinde benlikte suçluluk duygusu uyanır. Bundan kurtulmak için en küçük bahane ve şüphelere yapışır. Ve ahlâk ve dinî esasları inkâra yönelir. Bu sebeple her günahta küfre giden bir yol açılır. İslâm terbiyesi alan bir insanın benliği meşru sınırlarda Allahın emir ve rızası dairesinde kalır. Günah sınırlarına varmaz. Benin mahiyeti hakkında felsefî ve psikolojik muhtelif görüşler vardır. Henüz benliğin mahiyeti açıklanamamıştır. İslâm açısından bu mevzuda yazılan en esaslı yazı Risale-i Nurlardan Ene ve Zerre Risalesi'dir
BEN-VAN : Turkish Risale
f. Harman, tarla, ekin bekçisi
BENADIK : Turkish Risale
(Bunduk. C.) Yuvarlak kurşunlar. * Fındıklar
BENADİR : Turkish Risale
(Bender. C.) Ticaret yerleri. Ticareti işlek limanlar
BENAM : Turkish Risale
Parmak ucu
BENAN : Turkish Risale
Parmak uçları. Parmaklar
BENANE : Turkish Risale
(C: Benân-Benânât) Parmak başı
BENAVER : Turkish Risale
f. İri, büyük çıban. Kan çıbanı
BENBEL : Turkish Risale
f. Ekşi şey. * Ekşi elma
BENC : Turkish Risale
Türkçede "benek" adı verilen bir ot cinsidir ve tohumuna "bezr-ül benec" derler
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani