Multilingual Turkish Dictionary Turkish Risale

TAHANNÜF : Turkish Risale

Hanefi mezhebinden olma. Hanefî Mezhebine girme

TAHANNÜK : Turkish Risale

Tülbendi çenesi altından dolamak

TAHANNÜN : Turkish Risale

Çok istekle sızlanma. * Şefkat etme. * Meyl ve muhabbet

TAHANNÜS : Turkish Risale

Kırılmak. * Eğilmek. * Kırılıp bükülür olmak

TAHANNÜT : Turkish Risale

Ölü üzerine güzel kokular serperek kefenlemek

TAHANNİ : Turkish Risale

(Hany. dan) Eğilmek, eğrilmek. * Kınaya boyamak

TAHARET : Turkish Risale

Temizlik. Nezafet. Temizlenmek. * Fık: Habes, necaset denilen maddeten en pis şeylerin veya hades denilen şer'î bir mâninin zevalidir

TAHARET-İ KÜBRAÂ : Turkish Risale

Cünüblük veya hayız, nifas gibi hallerden çıkmak için gusül abdesti alarak temizlenmek

TAHARET-İ SUĞRA : Turkish Risale

Abdestsizlik denilen hali, abdest alarak gidermek

TAHARRUK : Turkish Risale

Yırtılma. Koparılma. Sökülme. Yarılma

TAHARRÜC : Turkish Risale

Günahtan içtinab etmek, günahtan çekinmek

TAHARRÜF : Turkish Risale

Sapmak. İnhiraf etmek

TAHARRÜK : Turkish Risale

(Bak: Teharrük)

TAHARRÜM : Turkish Risale

Yarılmak

TAHARRÜS : Turkish Risale

Sakınmak, korunmak

TAHARRÜZ : Turkish Risale

Sakınma, çekinme, korunma

TAHARRÜŞ : Turkish Risale

(C.: Taharrüşât) Tırmalanma

TAHARRİ : Turkish Risale

(Hary. dan) Aramak. Araştırmak. İncelemek. Araştırılmak

TAHARRİ-İ HAKİKAT : Turkish Risale

Hakikatı, doğruyu araştırmak, aramak

TAHARRİYÂT : Turkish Risale

Araştırmalar. Aramalar. Aratmalar

TAHARÜC : Turkish Risale

Tevzi etmek, dağıtmak

TAHARÜS : Turkish Risale

Ekin ekmek, tahıl ekmek

TAHASSUL : Turkish Risale

Hâsıl olmak. Üremek. Husule gelmek. Bir araya birikip sâbit ve bâki olmak. Netice olarak çıkmak

TAHASSUN : Turkish Risale

Bir kaleye kapanmak. Korunmak. İstihkâma çekilmek. Tahkim edilmiş bir yere sığınmak

TAHASSUNGÂH : Turkish Risale

f. Sağlam korunulacak yer. Sağlam sığınak