Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
TAHAŞŞÜD : Turkish Risale

Birikme, yığılma. Toplanma

TAHAŞŞÜN : Turkish Risale

(Huşunet. den) Katılaşma, sertleşme

TAHAŞŞİ : Turkish Risale

(Haşyet. eden) Korkmak. Çekinmek. Ürpermek

TAHBİB : Turkish Risale

Fâsid etmek, bozmak

TAHBİE : Turkish Risale

Gizlemek, saklamak. * Kadını perdeye koyup kimseye göstermemek

TAHBİR : Turkish Risale

Tahsin etmek, tezyin etmek. Güzelleştirmek, süslemek

TAHBİYE : Turkish Risale

Hıfzetmek, korumak. * Engel olmak, men'etmek

TAHCİL : Turkish Risale

(C.: Tahcilât) (Hacl. dan) Utandırma

TAHCİR : Turkish Risale

Bir yere taş koymak, taş yığmak. * Fık: Kimsenin girmemesi için arazinin etrafına taştan sınır yapmak. * Hayvanı dağlayıp nişanlamak

TAHDİ' : Turkish Risale

Aldatmak

TAHDİB : Turkish Risale

Kamburlaştırma. Kubbelendirme

TAHDİC : Turkish Risale

Dikkatle bakmak. * Atmak

TAHDİD : Turkish Risale

Hudutlandırmak. Sınırlamak. Sınırı belli etmek. * Tarif etmek. * Bir şeyi kasdetmek. * Keskin etmek. Bilemek

TAHDİD-İ SİNN : Turkish Risale

Yaş haddi. Emeklilik

TAHDİDÂT : Turkish Risale

Tahditler. Sınırlamalar

TAHDİK : Turkish Risale

(Hadeka. dan) Gözünü dikip, ayırmadan ve dikkatle bakma

TAHDİM : Turkish Risale

Hizmet ettirmek. * Atın ayaklarının beyazlığı dirseklerinden aşağı olmak

TAHDİR : Turkish Risale

(Hader. den) Örtülendirme, örtülü bulundurma. * Uyuşturmak

TAHDİS : Turkish Risale

(Hudus. dan) Söylemek. Anlatmak. Rivayet etmek. * Şükür ve teşekkür ile bildirmek. Görülen iyiliği herkese söylemek. * Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ın sözünü tekrarlamak

TAHDİS-İ NİMET : Turkish Risale

Cenab-ı Hakk'a karşı şükrünü edâ etmek ve teşekkür etmek maksadiyle nâil olduğu nimeti anlatmak, onunla sevincini ve şükrünü bildirmek. (Bak: Küfran-ı ni'met)(Bâzan tevâzu', küfran-ı ni'meti istilzam ediyor, belki küfran-ı ni'met olur. Bâzan da tahdis-i ni'met, iftihar olur. İkisi de zarardır. Bunun çâre-i yegânesi ki; ne küfran-ı ni'met çıksın, ne de iftihar olsun. Meziyet ve kemalâtları ikrar edip, fakat temellük etmiyerek, Mün'im-i Hakiki'nin eser-i in'âmı olarak göstermektir. Meselâ: Nasılki murassa' ve müzeyyen bir elbise-i fâhireyi biri sana giydirse ve onunla çok güzelleşsen, halk sana dese: "Mâşâallah çok güzelsin, çok güzelleştin. "Eğer sen tevazu'kârâne desen: "Hâşâ!.. Ben neyim, hiç. Bu nedir; nerede güzellik?" O vakit küfran-ı ni'met olur ve hulleyi sana giydiren mahir san'atkâra karşı hürmetsizlik olur. Eğer müftehirane desen: "Evet ben çok güzelim, benim gibi güzel nerede var, benim gibi birini gösteriniz... "O vakit, mağrurane bir fahirdir.İşte, fahirden, küfrandan kurtulmak için demeli ki: "Evet ben güzelleştim, fakat güzellik libasındır ve dolayısiyle libası bana giydirenindir; benim değildir." M.)

TAHDİSÂT : Turkish Risale

Anlatmalar. Rivayet etmeler. * Teşekkürle bildirmeler. * Hadis anlatmalar

TAHDİŞ : Turkish Risale

(Hadeş. den) Kurcalamak. Tırmalamak. * İncitmek. * Kaşımak

TAHDİŞ-İ EZHAN : Turkish Risale

Zihinleri kurcalamak, tırmalamak

TAHDİŞAT : Turkish Risale

(Tahdiş. C.) Tırmalamalar. Kurcalamalar

TAHE : Turkish Risale

Helâk oldu, berbad oldu (meâlinde fiil)