Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
TAVATTUN : Turkish Risale

Bir yeri vatan edinmek. Bir yerde yerleşmek

TAVATU' : Turkish Risale

Muvafık olmak, uygun olmak

TAVAUD : Turkish Risale

Sözleşmek

TAVAVİS : Turkish Risale

(Tavus. C.) Tavus kuşları

TAVAZZU' : Turkish Risale

Abdest alma

TAVAZZUH : Turkish Risale

Açıklanmak. Aydınlanmak. Kesb-i vuzuh etmek. * Ruşenlik ve ayânlık peyda etmek

TAVAİF : Turkish Risale

(Taife. C.) Gruplar. Milletler, kavimler. Bölükler

TAVAİF-İ MÜLÛK : Turkish Risale

Abbasi Devletinin parçalanması ile meydana gelen küçük devletler

TAVAŞİ : Turkish Risale

(C.: Tavâşiye) Tar: Hadım ağası. Harem ağası

TAVAŞİR : Turkish Risale

Tebeşir

TAVB : Turkish Risale

Kırmızı kiremit

TAVD : Turkish Risale

Büyük dağ. Tepe. * Sebât

TAVDİ' : Turkish Risale

Atılmış pamuğu kaftana koyup cübbe dikmek

TAVF (TAVÂF) : Turkish Risale

Dönmek. * Fırat Nehri gibi sularda üstüne binilen vasıta

TAVH : Turkish Risale

Helâk olmak. * İftira etmek

TAVIR : Turkish Risale

(Tavr) Suret. Hareket, hal, vaziyet. * Bir kerre, bir defa. * İki şey arasındaki had ve fasıla. * Kader. * Miktar

TAVK : Turkish Risale

Arzu etmek, istemek

TAVK-I BEŞER : Turkish Risale

Beşer takatinin, güç ve kudretinin son haddi

TAVL : Turkish Risale

(Bak: Tul)

TAVLA : Turkish Risale

Hayvan bağlanan ahır. (San'at Ansiklopedisinde "Tavla" maddesi: "Hayvanların tavlanması yani istirahat edip çalışacak kıvama gelmesi, kuvvet ve tâkat kazanması için beslendiği yer." şeklinde tarif edilmiştir.)

TAVME : Turkish Risale

Tosbağanın dişisi

TAVR : Turkish Risale

(Bak: Tavır)

TAVR-I BÂTIL : Turkish Risale

Bâtıl, kötü hal ve vaziyetler

TAVRÎ : Turkish Risale

Vahşi adam veya kuş. * Ehad, vâhid, bir

TAVS : Turkish Risale

Örtmek