Turkish Risale
TAYYETMEK : Turkish Risale
Silmek. Kaldırmak. * Mc: Uzun zaman veya mesafeyi az zamanda geçip aşmak
TAYYİB(E) : Turkish Risale
İyi, hoş. İyi davranış. Temiz. * Hz. Peygamber'e (A.S.M.) Cenab-ı Allah (C.C.) en güzel kokular vermiştir. Bu yüzden kendisine Tayyib denilmiştir. * Fık: Helâlin her türlü şüphelerden uzak, saf ve temiz kısmına denir
TAYYİBÂT : Turkish Risale
(Tayyibe. C.) Bütün güzel sözler, güzel mânalar, harika güzel cemaller. * Bütün kâinat yüzünde cemalleri görünen ezelî Esma-i Hüsnâ'nın cilveleri
TAYİ' : Turkish Risale
İtaat eden, boyun eğen kimse. * Bir işi kendi isteğiyle yapan
TAYİAN : Turkish Risale
İsteyerek
TAYİH : Turkish Risale
Hayran kimse
TAYİR : Turkish Risale
(Tayr.) Kuş. * Uçmak. * Çabuk yürümek
TAYİŞ : Turkish Risale
Yeynicek kimse. * Hafiflik
TAZ : Turkish Risale
f. Koşma, koşuş
TAZ' : Turkish Risale
Gayretsiz olmak
TAZ'İF : Turkish Risale
İki kat, kat kat etmek. Ziyade etmek. Bir kat daha artırmak. Çoğaltmak. * Zayıf addetmek
TAZACCU' : Turkish Risale
Gevşek davranma, üşenme
TAZACCUR : Turkish Risale
Sıkıntı. İç sıkılma
TAZAFFÜR : Turkish Risale
Galip olmak, yenmek
TAZALLÜL : Turkish Risale
(Zıll. den) Gölgelenme, gölgede olma, gölge altına girme
TAZALLÜM : Turkish Risale
Bir haksızlıktan sızlanmak. Şikâyet etmek. * Birinin hakkını veya malını gasbetmek. * Mazlum olmak. * Zulmü kendi nefsine isnad etmek
TAZALLÜM-İ HÂL : Turkish Risale
Kendine yapılan bir hâlden, hareketten dolayı sızlanmak. Hâlinden şikâyet etmek
TAZALLÜMÂT : Turkish Risale
(Tazallüm. C.) Yanıp yakılmalar, sızlanmalar
TAZAMMUD : Turkish Risale
Yaranın merhemli bezle sarılması
TAZAMMUN : Turkish Risale
İhtiva etmek. İçine almak. İçinde başka şeyleri havi olmak. Muhit olmak. * Tazmini kabul etmek. Kefil olmak. * Man: Lâfzın, mevzuu olduğu mânanın cüz'üne delâlet etmesi
TAZANNÜN : Turkish Risale
(Zann. dan) Sanma, zan ile iş görme, delilsiz hükmetme
TAZARRU' : Turkish Risale
Bir şeye gizlice yaklaşmak. * Kendi kusurlarını bilip kibirden vaz geçip tevâzu ile yalvarmak
TAZARRU'EN VE HUFYETEN : Turkish Risale
Gizlenip saklanarak
TAZARRU'KÂRANE : Turkish Risale
f. Tazarru ederek. Tazarru etmek suretiyle
TAZARRUF : Turkish Risale
Zarafet. * Zariflik taslama. İncelik göstermek. Külfetle zarif olmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani