Turkish Risale
TEATİ : Turkish Risale
Karşılıklı alıp vermek. * Bir şeye el uzatıp almak. Hakkı olmayan şeye el uzatmak. * Fık: Pazarlıksız ve konuşmadan fiilen vâki olan mal alış verişi
TEATİ-İ EFKÂR : Turkish Risale
Birbirlerine fikir verme
TEAVÜN : Turkish Risale
Yardımlaşmak. Birbirine muâvenet etmek.(Ey ikinci bozuk Avrupa! Senin çürük ve esassız esaslarının bir kısmı şunlardır ki: "Hâlik-ı Kerim'in kerem düsturlarından ve erkân-ı kâinatta kemâl-i itâatle imtisal edilen düstur-u teavünle; nebatat hayvanatın imdâdına ve hayvanat insanların yardımına koşmasından tezahür eden o umumi kanunun Rahimâne, Kerimâne cilvelerini cidal zannedip, "Hayat bir cidaldir" diye ahmâkane hükmetmişsin. Acaba bu düstur-u teâvünün cilvesinden olan zerrât-ı taâmiyenin kemal-i şevk ile beden hüceyrelerinin gıdalandırılması için koşmaları, nasıl cidâldir? Nasıl bir çarpışmaktır? Belki o imdâd ve koşmak, Kerim bir Rabbin emriyle bir teâvündür. M.N.)
TEAVÜNÂT : Turkish Risale
(Teavün. C.) Yardımlaşmalar
TEAVÜR : Turkish Risale
Elden ele gitmek
TEAYYÜB : Turkish Risale
Ayıplamak
TEAYYÜN : Turkish Risale
Bellibaşlı olmak. * Meydana çıkmak. Görünmek. Belirmek. * Anlaşılma. Zâhir ve âşikâr olma. (Bak: Taayyün)
TEAYÜŞ : Turkish Risale
Birbiriyle dirlik etmek
TEAZUD : Turkish Risale
Kol kola tutunma. * Mc: Yardım
TEAZUM : Turkish Risale
Gözde büyümek. Azametlenmek. Büyük görünmek
TEAZZUK : Turkish Risale
Darlık, tazyik
TEAŞÜK : Turkish Risale
Sevişmek
TEAŞÜR : Turkish Risale
Muaşeret etmek, iyi muamelede bulunmak
TEAŞİ : Turkish Risale
Gafil görünmek
TEB : Turkish Risale
f. Hararet. * Tıb: Sıtma
TEB'AN : Turkish Risale
Bir şeyin arkasından gitmek ve ona tabi olmak
TEB'İD : Turkish Risale
Uzaklaştırma. Bir yerden bir yere sürme, kovma
TEB'İZ : Turkish Risale
Bölmek. Bölük bölük etmek. Bir kısma ait etmek
TEB-ZEDE : Turkish Risale
(C.: Teb-zedegân) f. Sıtmaya tutulmuş
TEBA' : Turkish Risale
Tabi olma. Uyma
TEBA'SUS : Turkish Risale
Muztarib olmak, ıztırab çekmek. Acı çekmek
TEBA'UL : Turkish Risale
Kadının kocasıyla konuşup görüşmesi
TEBA'UZ : Turkish Risale
Parçalanma. Kısım kısım ayrılma
TEBAA : Turkish Risale
Tâbi olanlar. Birisinin veya bir devletin emri altında olanlar
TEBAB : Turkish Risale
Ziyan, zarar, kayıp, hasar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani