Multilingual Turkish Dictionary Turkish Risale

TEBERZİN : Turkish Risale

f. Eskiden harp âleti olarak kullanılan ve eyere asılan küçük savaş baltası

TEBESSÜL : Turkish Risale

Somurtma, surat asma. Yüzünü ekşitme

TEBESSÜM : Turkish Risale

Gülümseme. Nazikâne ve dişlerini göstermeyerek gülme

TEBESSÜM-KÜNAN : Turkish Risale

f. Gülümser tarzda, gülümseyerek

TEBESSÜMAT : Turkish Risale

(Tebessüm. C.) Gülümsemeler, tebessümler

TEBESSÜR : Turkish Risale

Sivilce çıkma

TEBETTÜL : Turkish Risale

Halkdan ayrılmak. * Mâsivadan kesilip ihlâs ile Hakka yönelmek ve ubudiyet etmek. * Evlenmekten vaz geçip zâhidlik etmek

TEBEVVÜ' : Turkish Risale

Makam tutmak

TEBEVVÜL : Turkish Risale

Bevl etmek. İşemek

TEBEYYÜN : Turkish Risale

Belli olmak. Sabit olmak. Görünüp anlaşılmak

TEBEYYÜT : Turkish Risale

Geceleyin yağma etme. * Bir işi gece yapmak

TEBEZZUH : Turkish Risale

Tekebbürlenmek, gururlanmak

TEBEZZUK : Turkish Risale

(Büzâk. dan) Tükürme

TEBEZZÜL : Turkish Risale

Terk-i hıfz etmek; yâni ne olursa sakınmayıp her yerde kullanmak

TEBEÎ : Turkish Risale

Kasdî olmayan. * Tâbi olarak. * Başkasının vücuduyla kaim olan. * Müstakil olmayıp başkasına tâbi olarak. (Bak: Tebaî)

TEBEŞBÜŞ : Turkish Risale

Küçükten büyüğe güler yüz gösterme

TEBHAL : Turkish Risale

(Tebhâle) Dudak kabartısı

TEBHİC : Turkish Risale

(Behic. den) Güzelleştirme

TEBHİH : Turkish Risale

Sıcaklığın az olması

TEBHİL : Turkish Risale

(Bahal ve Buhl. den) Bir kimse için "pinti, hasis" deme

TEBHİR : Turkish Risale

Buharlaştırma. Buhar hâline getirme. * Tütsüleme

TEBHİT : Turkish Risale

Ağlatmak

TEBK : Turkish Risale

Dolu olmak, dolmak

TEBKİR : Turkish Risale

Acele etmek

TEBKİT : Turkish Risale

Tekdir etmek. Azarlamak. Vurmak. Başa kakmak. * Delil ve bürhanla galip gelip susturmak