Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
TECDİD : Turkish Risale

Yenileme. Yenilenme. Tazelenme

TECDİD-İ BİAT : Turkish Risale

Biatını, bağlılığını, itimadını tekrarlamak, yenilemek

TECDİD-İ NİKÂH : Turkish Risale

Nikâh tazeleme. Nikâh yenileme

TECDİD-İ İMAN : Turkish Risale

İman esaslarını kalben tasdik ettiğini, dil ile de tekrar edip yenilemek.( $ ın hikmetini soruyorsunuz. Onun hikmeti, çok Sözlerde zikredilmiştir. Bir sırr-ı hikmeti şudur ki: İnsanın hem şahsı, hem âlemi her zaman teceddüt ettikleri, için, her zaman tecdid-i imana muhtaçtır. Zira insanın herbir ferdinin mânen çok efradı var. Ömrünün seneleri adedince, belki günleri adedince, belki saatleri adedince birer ferd-i âher sayılır. Çünkü: Zaman altına girdiği için o ferd-i vâhid bir model hükmüne geçer, her gün bir ferd-i âher şeklini giyer.Hem insanda bu taaddüt ve teceddüt olduğu gibi, tavattun ettiği âlem dahi seyyardır. O gider, başkası yerine gelir, daima tenevvü' ediyor; her gün başka bir âlem kapısını açıyor. İmân ise; hem o şahıstaki her ferdin nur-u hayatıdır, hem girdiği âlemin ziyâsıdır."Lâilahe illallah" ise, o nuru açar bir anahtardır.Hem insanda mâdem nefs, hevâ ve vehim ve şeytan hükmediyorlar, çok vakit imânını rencide etmek için gafletinden istifade ederek çok hileleri ederler, şüphe ve vesveselerle imân nurunu kaparlar. Hem, zâhir-i şeriata muhalif düşen ve hattâ bâzı imamlar nazarında küfür derecesinde te'sir eden kelimat ve harekât eksik olmuyor. Onun için her vakit, her saat, her gün tecdid-i imâna bir ihtiyaç vardır. M.)

TECDİDEN : Turkish Risale

Yenileterek. Yenileyerek

TECDİDÂT : Turkish Risale

Yenilemeler, tazelemeler

TECDİL : Turkish Risale

Yere yıkma, yere atma, yere vurma

TECEBBÜR : Turkish Risale

(Cebr. den) (C.: Tecebbürat) Kibirlenme, büyüklenme

TECEBBÜS : Turkish Risale

Yürürken sallanmak

TECEBCÜB : Turkish Risale

Kurumak

TECEDDÜD : Turkish Risale

Tazelenme. Yenilenme. (Bak: Müceddid)TECEFFÜF
Kuruma, kuruyup katılaşma

TECEHHÜZ : Turkish Risale

(Cihaz. dan) Hazır bulunma. Cihazlanma, hazırlanma

TECEHHÜZ-İ ARUS : Turkish Risale

Gelinin hazırlanması

TECEHZUM : Turkish Risale

Ululanmak

TECELBÜB : Turkish Risale

Gömlek giymek

TECELCÜL : Turkish Risale

Deprenmek, harekete geçmek

TECELLÜD : Turkish Risale

Tekellüfle celâdet göstermek. Kendini şecaatli ve cesâretli göstermeğe çalışmak. * Serkeşâne inad etmek

TECELLÜL : Turkish Risale

Ululanmak, büyüklenmek

TECELLİ (TECELLÂ) : Turkish Risale

Görünme. Bilinme. * Kader. * Allah'ın (C.C.) lütfuna uğrama. * İlâhi kudretin meydana çıkması, görünmesi. Hak nurunun te'siriyle kulun kalbinde hakikatın bilinmesi.(Fıtrat yalan söylemez. Meselâ
Bir çekirdekteki meyelân-ı nümüvv der ki: "Sünbülleneceğim, meyve vereceğim." Doğru söyler. Meselâ: Yumurtada bir meyelân-ı hayat var. Der: "Piliç olacağım" Biiznillâh olur, doğru söyler. Meselâ: Bir avuç su, incimad ile meyelân-ı inbisatı der: "Fazla yer tutacağım. "Metin demir onu yalan çıkaramaz, sözünün doğruluğu demiri parçalar. İşte şu meyelânlar irade-i İlâhiyeden gelen evâmir-i tekviniyenin tecellileridir, cilveleridir. M.N.)

TECELLİ-İ TİMSAL : Turkish Risale

Suretlerin tecellisi

TECELLİDÂR : Turkish Risale

f. İlâhî kudret ve lütuf ile meydana gelen

TECELLİGÂH : Turkish Risale

f. Tecelli yeri. İlâhi kudretin, İlâhi sırrın meydana çıktığı, göründüğü yer

TECELLİYAT : Turkish Risale

(Tecelli. C.) Tecelliler

TECEMCÜM : Turkish Risale

Sözünü söylemekte güçsüz olmak. Konuşamamak

TECEMMU' : Turkish Risale

Toplanma. Birikme