Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
BERREN : Turkish Risale

Karadan, kara yoluyla

BERRÎ : Turkish Risale

Toprağa ait, kara ile ilgili

BERRÛD : Turkish Risale

Tül ağacı

BERRÜSTE : Turkish Risale

f. Karpuz, kavun, kabak, çimen gibi dalbudak salıp da yükselmiyen nebat. * Mc: Alçak, edepsiz, rezil kimse

BERRİYE : Turkish Risale

Toprağa âit. * Çöl. Beyaban. Sahra. * Kara askeri. Piyade

BERS : Turkish Risale

(C.: Bürâs-Ebrâs) Çukur, yumuşak yer

BERSAK : Turkish Risale

Sevinmek, sürur ve ferah

BERSER-ZEDEN : Turkish Risale

f. Başa kakmak, azarlamak

BERTAL : Turkish Risale

Rüşvet almak

BERTAM : Turkish Risale

Dudağı kalın adam

BERTAME : Turkish Risale

Gadaptan müntefih olmak, hiddetlenmek

BERTARAF : Turkish Risale

f. Bir tarafa atılan, bir yana atılmış, ortadan çıkmış, zâil olmuş

BERTARUM : Turkish Risale

f. Kubbe üzerinde. Dam üstünde

BERTER : Turkish Risale

f. Daha yüksek, daha üstte, âlâ

BERTİH : Turkish Risale

Aşırma

BERTİL : Turkish Risale

(C.: Beratil) Uzun taş. * Uzun, sağlam demir

BERVAR(E) : Turkish Risale

f. Sayfiye. * Havadar köşk, mesken. * Evin küçük, arka kapısı

BERVAZE : Turkish Risale

f. Gezinti için hazırlanan yemek

BERZ : Turkish Risale

f. Ziraat, ekim

BERZ-GAR : Turkish Risale

f. Ekinci

BERZAH : Turkish Risale

İki âlemin arası. Kabir. Dünya ile âhiret arası. * Perde. * Sıkıntılı yer. * İki yer arasındaki geçit. * Mani'a, engel, (Bak: Sırat köprüsü). Ölen insanların ruhları kıyamete kadar berzah âleminde bulunurlar. Berzah büyük ve mânevi bir âlemdir. Dindar olup cennetlik olanlar, berzah âleminde sevdikleri kimselerle ve iyi insanlarla görüşürler ve çok zevkli yaşarlar. Kıyamet kopunca Allah bütün ruhları haşir meydanında cesetleri ile diriltip toplayacaktır

BERZE : Turkish Risale

f. İpekli kumaş * Yakışıklı, nâzik. * Ekin, zirâat. * Dal, budak. * Letâfet, zerâfet

BERZE-GAV : Turkish Risale

f. Tarla sürecek öküz, çift öküzü

BERZEDE : Turkish Risale

f. Toplanılmış, biriktirilmiş, bir araya getirilmiş

BERZEN : Turkish Risale

f. Sahra, çöl. * Sokak, cadde. Mahalle. Köşebaşı