Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
TEKEDDUH : Turkish Risale

Kuvvetle kaşımak

TEKEDDÜN : Turkish Risale

Eğlenmek

TEKEDDÜR : Turkish Risale

Bulanık olma. * Kederlenme

TEKEFFÜ' : Turkish Risale

Yürürken etrafına bakmadan önünü gözleyerek gitmek

TEKEFFÜF : Turkish Risale

(Keff. den) El uzatarak dilencilik etme. Avuç açma. Dilenme. * Avuçla tutmak

TEKEFFÜL : Turkish Risale

Boynuna almak. * Birine kefil olmak. Kefâlet etmek veya vermek

TEKEHHUL : Turkish Risale

Göze sürme çekme. Suni kara gözlü olma

TEKEHHÜF : Turkish Risale

(Kehf. den) Mağara biçiminde oyulup kazılma

TEKEHHÜN : Turkish Risale

Kâhinlik yapma, falcılık etme

TEKELLÜF : Turkish Risale

Kendi isteğiyle külfete girmek, bir zorluğa katlanmak. * Gösterişe kapılmak. Özenmek. * Yapmacık hâl ve hareket. Zoraki hareket.(Üstadımız, tekellüf ve taazzumdan aslâ hoşlanmaz ve talebelerinin dahi tekellüf kaydından âzâde olmalarını emreder. Ve buyururlar ki, "Tekellüf şer'an ve hikmeten fenâdır. Çünkü, tekellüf sevdası, insanı hadd-i ma'rufu tecâvüze sevkeder. Mütekellif olanlar, bazan hodbinâne bir tezâhür ve tefâhür tavrı ve muvakkat soğuk bir riyâkâr vaziyeti takınmaktan kurtulmaz. Halbuki, bunların ikisi de ihlâsı zedeler." R.N.)

TEKELLÜFÂT : Turkish Risale

(Tekellüf. C.) Tekellüfler

TEKELLÜL : Turkish Risale

Götürü gelmek. * İhâta etmek, kaplamak, içine almak

TEKELLÜM : Turkish Risale

(C.: Tekellümât) Konuşmak. Söylemek

TEKELLÜM-İ SÂMİT : Turkish Risale

Sessiz konuşma

TEKELLÜMÂT-I TESBİHİYE : Turkish Risale

Cenab-ı Hakk'ı tesbih eden kelâmlar, konuşmalar.(Demek faaliyetten gelen harekât ve zeval bir tekellümât-ı tesbihiyedir ve kâinattaki faaliyet dahi kâinatın ve envâının sessizce bir konuşması ve konuşturmasıdır. M.)

TEKELLÜS : Turkish Risale

(C.: Tekellüsât) (Kils. den) Kireçleşme

TEKEMKÜM : Turkish Risale

Başına külâh giymek

TEKEMMÜ' : Turkish Risale

Mantar koparmak

TEKEMMÜL : Turkish Risale

Olgunlaşmak. Kemâle doğru gitmek.(İnsanda olan hadsiz istidadât-ı maneviyye ve nihayetsiz âmâl ve efkâr ve müyulât dahi israf edilmeyecektir. Öyle ise, insandaki o esaslı meyl-i tekemmül bir kemâlin vücudunu gösterir. Ve o meyl-i saadet, saadet-i ebediyeye namzed olduğunu kat'i olarak ilân eder. Öyle olmazsa insanın mahiyet-i hakikiyyesini teşkil eden o esaslı maneviyat, o ulvi âmâl, hikmetli mevcudatın hilâfına olarak israf ve abes olur, kurur, hebâen gider. S.)

TEKEMMÜL-Ü MEBÂDÎ : Turkish Risale

Bir şeyi netice veren ilk unsur ve sebeblerin ibtidailikten mükemmelliğe doğru gitmesi

TEKEMMÜM : Turkish Risale

(Kümm. den) Örtünüp bürünme

TEKEMMÜN : Turkish Risale

Pusuya yatma, gizlenme

TEKEMMÜŞ : Turkish Risale

Acele etme

TEKENNÜF : Turkish Risale

Bir yere toplanmak

TEKENNÜS : Turkish Risale

Gizlenmek. * Örtünmek